Ama dediğini anladım. O benim oğlum, ve bunu hallediyorum. | Open Subtitles | لكنني سأقوم بتغطية مكانكِ تماماً لذا ، أنه إبني و سأتولى أمر ذلك |
O benim oğlum ve onunla istediğim gibi konuşurum. | Open Subtitles | إنّه إبني و سأتكلّم عنه بالطريقة التي أشاء |
O benim oğlum ve onu büyütmek için elimden geleni yapmalıyım. | Open Subtitles | إنه إبني و يجب أن أربيه كأفضل ما يمكن |
Birincisi, o benim oğlum ve ne yemek yiyor bilmek isterdim. | Open Subtitles | حسنا أولا إنه ابني و أريد أن أتطمن اذا كان يأكل طعاما صحيا |
O benim oğlum ve ölüyor. | Open Subtitles | إنه ابني و هو يحتضر |
Barkley benim oğlum ve onu seviyorum ama sanırım polisi aramalıyız. | Open Subtitles | باركلي) إبني وأنا احبه) لكن أعتقد انه علينا الإتصال بالشرطة |
- Bak, hayatım, Biliyorum bu durum herkes için zor, Sean benim oğlum ve ona borçluyum. | Open Subtitles | أعرف أن هذا كان تعديلاً كبيراً على الجميع, لكن (شون) إبني, وأنا أدين له. |
O çocuk benim oğlum ve o adamda onu kaçıran adam. | Open Subtitles | الطفل إبني و الرجل إختطفة |
Ama o benim oğlum ve onu seviyorum. | Open Subtitles | لكن .. هو إبني وأنا .. |