| Ekibinin içinde muhtemel bir sızıntı var işte bu yüzden benim ofisimde görüşmeliyiz. | Open Subtitles | ثمة تسريب معلوماتٍ محتمل داخل طاقمك ولهذا علينا أن نناقش هذا في مكتبي |
| Bu fotoğrafı kendime yakın tutuyorum – benim ofisimde – çünkü kim olduklarını bilmediğim bu iki adama her zaman mistik bir bağlantı hissettim. | TED | لقد أحتفظت بهذه الصورة قريبا مني أنها في مكتبي لأنني دائما أحسست برابط عجيب مع الرجلين وكلاهما لم أعرفه |
| Mahkeme öncesi strateji toplantısı iki saat içinde benim ofisimde... ve senin kıçını da orada görmek istiyorum! | Open Subtitles | خطة ما قبل المحاكمة في مكتبي في غضون أقل من ساعتين وأتوقع رؤيتك هناك |
| İkinci bir emre kadar, benim ofisimde kalacak. Kimse yanına girmeyecek. | Open Subtitles | وحتى اشعار آخر, فستبقى في مكتبي, ولا أريد ازعاجها |
| Komuta merkezinizi o yüzden burada benim ofisimde, kurdunuz. Tetikteki parmak benimki olsun diye. | Open Subtitles | ولهذاأنشأتمركزقيادتكَ، بمكتبي , و بشكل فعال تضع أصبعي على الزناد. |
| Bu hafta sınavının olduğunu biliyorum, bu yüzden öğlen araları benim ofisimde çalış, olur mu? | Open Subtitles | أعلم بأن الإمتحان في هذا الأسبوع لذا أدرسي في مكتبي أثناء إستراحة الغداء, أتفقنا؟ |
| Görünüşe göre, benim ofisimde beynini patlatmış. | Open Subtitles | وعلى ما يبدوا انه , اطلق على رأسه رصاصه في مكتبي |
| Şu anda benim ofisimde bulunurak anlaşmamızı tehlikeye atıyorsun. | Open Subtitles | وجودك هنا في هذة اللحظة في مكتبي . يهدد هذة الصفقة هل فهمت ذلك ؟ |
| Sana söylüyorum, ayrıcalıkların benim ofisimde sona erer. | Open Subtitles | وأنا أقول لك, إنّ امتيازاتك هنا في مكتبي, انتهت |
| benim ofisimde çalışmak üzere atandın. | Open Subtitles | - لقد تمَ تغير وظيفتَك - لتعملَ هُنا في مكتبي - حقاً، إذاً ماذا تُريدُني أن أعمَل؟ |
| O da muhtemelen şu anda benim ofisimde aynı şeyi yapıyordur. | Open Subtitles | وغالباً هو موجود في مكتبي الآن |
| Termostat benim ofisimde. | Open Subtitles | حسنٌ، جهاز تنظيم الحرارة يوجد في مكتبي |
| benim ofisimde seni rahat ettiren şey ne? | Open Subtitles | ما هو السر في مكتبي الذي يجعلك مرتاحاً؟ |
| benim ofisimde öyle bir poster asılı. | Open Subtitles | لدي واحدة من هؤلاء معلقة في مكتبي |
| benim ofisimde olduğun andan beri bir şey hatırlamıyor musun? | Open Subtitles | ألا تتذكّر شيئاً بعد تواجدكَ في مكتبي... |
| Evet, siz ikiniz, benim ofisimde. | Open Subtitles | الموافقة، أنت إثنان، في مكتبي. |
| Yarın 4:00'te benim ofisimde Bay Zhang ile görüşeceğiz o zaman. | Open Subtitles | سنرى السيد (جانغ) غداً إذاً في الساعة 4 مساءً في مكتبي |
| Bir saat içinde benim ofisimde buluşmaya ne dersiniz? | Open Subtitles | مارايك لو تقابلنا في مكتبي بعد ساعة ؟ |
| Bir saat içinde benim ofisimde buluşmaya ne dersiniz? | Open Subtitles | مارايك لو تقابلنا في مكتبي بعد ساعة ؟ |
| Ceketinizin cebinde kaldı, benim ofisimde. | Open Subtitles | التي نسيتها في جيب سترتك الموجودة بمكتبي. |
| Bence bu konuşmaya benim ofisimde devam etmeliyiz. | Open Subtitles | أعتقدُ بأن علينا إكمالُ هذه المحادثة بمكتبي. |