"benimle görüşmek" - Traduction Turc en Arabe

    • رؤيتي
        
    • يقابلني
        
    • ان يعود الي
        
    Bir daha benimle görüşmek ya da konuşmak istemediğini söylemiştin. Open Subtitles لقد قلت بأنك لا تريدين رؤيتي او الكلام معي.
    Öğleden sonra 4:30'ta benimle görüşmek istediğini söylediği bir çağrı aldım. Open Subtitles تلقيت هذا الإتصال بأن قسم الموارد البشرية يريد رؤيتي في الساعة 4: 30.
    Burada bir ofis açmak üzere benimle görüşmek istiyor, ve sadece bu gece vakti var. Open Subtitles و يريد رؤيتي بخصوص افتتاح شركة محاماة هنا لكن لا يمكنه الاجتماع بي إلا الليلة
    Başka bir şey olmadan arabadan çıkmayı başarabildim ama yarın akşam yine benimle görüşmek istiyor. Open Subtitles لقد تمكنت من الخروج من هناك قبل أن يحصل أي شيء لكنها تريد رؤيتي غداً ليلاً
    Sokaktaki bir fahişeyle mi? benimle görüşmek istiyorsa, O'nu buraya yolla. Open Subtitles هل تظنين أنك تحدثين مهرج لعين غدا كان يريد أن يقابلني فليأتي لهنا و يقول ما يجب قوله
    Her şeyin üzerine bahse varım ki, onun o sürtüğü ondan ayrıldı ve şimdi benimle görüşmek istiyor. Open Subtitles اراهنكم بأي شيء ان عاهرته قد تخلت عنه والآن يريد ان يعود الي
    Neden onca yıl sonra benimle görüşmek istedin? Open Subtitles إذن, لماذا طلبت رؤيتي مجددا بعد كل هذه السنوات؟
    Bana artık güvenmiyorsan ve benimle görüşmek istemiyorsan söyle yani. Open Subtitles اذا كنتي لا تثقين بي مرة اخرى ولا تريدين رؤيتي فقط قولي لي ذلك
    - Fakat artık benimle görüşmek istemiyorsun değil mi? Open Subtitles أنتِ لا تريدين رؤيتي مرّة أخرى , أليس كذلك ؟
    - Şey, benimle görüşmek istemiyor musunuz? Open Subtitles ـ نعم ـ حسناً ، ألا تريد رؤيتي ؟
    Bunu sormak için mi benimle görüşmek istedin? Open Subtitles هل ذلك ما أردت رؤيتي من أجله ؟
    Charlie, Stephanie bu gece benimle görüşmek istiyor, ama daha önce Kati ile bir randevu ayarladım. Ne yapayım? Open Subtitles تشارلي" .. "ستيفاني" تودّ رؤيتي الليلة" لكن سبق وحدّدت موعداً مع "كايتي", ماذا أفعل؟
    Belki bunun için benimle görüşmek istedin Mia, o an'a dönmek için. Open Subtitles ربما لهذا أردتِ رؤيتي يا ميا لأن تعودي
    Jimmy, neden benimle görüşmek istediğini merak ediyorum. Open Subtitles جيمي ... أشعر بالفضول لمعرفة السبب الذي جعلك تود رؤيتي
    John, sekreterim benimle görüşmek istediğini söyledi. Open Subtitles السكرتير الخاصة بي قالت أنك تود رؤيتي ؟
    benimle görüşmek istemenizin bir nedeni vardır, değil mi? Open Subtitles أردت رؤيتي حول الشيء؟
    Çavuş beni arayıp benimle görüşmek istediğini söyledi. Open Subtitles -حسنا يا قائد الضابط قال أنك أردت رؤيتي
    Şimdi benimle görüşmek istiyor. Open Subtitles والآن يريد رؤيتي في مكتبه.
    fakat, benimle görüşmek istemiyor. Open Subtitles إنه لا يريد رؤيتي.
    Menajerim benimle görüşmek istedi. Rezervasyonlar konusunda kafayı yemişlerdi. Open Subtitles وكيلي أراد أن يقابلني كانوا في طريقهم للقيام بأمور غبية بالحجوزات
    Bir kaç haftadır benimle görüşmek istiyor.. Open Subtitles لقد كان يحاول ان يقابلني منذ اسابيع
    Her şeyin üzerine bahse varım ki, onun o sürtüğü ondan ayrıldı ve şimdi benimle görüşmek istiyor. Open Subtitles اراهنكم بأي شيء ان عاهرته قد تخلت عنه والآن يريد ان يعود الي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus