Eğer sizin için sorun olmayacaksa, benimle konuşabilirsiniz. | Open Subtitles | إن كنت لا تمانع ، يمكنك التحدث معي بدلاً عنه |
Bay Stout, bakımınızla ilgili kafanızda soru işaretleri varsa benimle konuşabilirsiniz. | Open Subtitles | إن كانت لديك أسئلة بشأن رعايتك كان بإمكانك التحدث معي |
Medya ile konuşmayacaksınız dedim... benimle konuşabilirsiniz. | Open Subtitles | لقد قلت: "لا تتحدثوا إلى وسائل الإعلام .ولكن يمكنكم التحدث معي |
benimle konuşabilirsiniz. Bunun iyi gelip gelmeyeceğini bilmem, ama... | Open Subtitles | . حسناً ، يمكنك أن تتكلم معى ... لاأعرفكمهذاجيد،لكن |
benimle konuşabilirsiniz. | Open Subtitles | أنت ممكن أن تتكلم معى |
Hayır, bir süreliğine dışarıda. benimle konuşabilirsiniz. | Open Subtitles | لا ، ليس موجود حاليا ، يمكنك الكلام معي |
Hayır, bir süreliğine dışarıda. benimle konuşabilirsiniz. | Open Subtitles | لا ، ليس موجود حاليا ، يمكنك الكلام معي |
benimle konuşabilirsiniz. | Open Subtitles | بإمكانك التحدث معي |
Sadece yalnız kalmak istedim. Dolayısıya sen ve August benimle konuşabilirsiniz. | Open Subtitles | أردتُ فقط أن أُترك وشأني حتى تتمكني أنتِ و (أوغست) من التحدث معي |
benimle konuşabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك التحدث معي من فضلك |
- benimle konuşabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك التحدث معي |
benimle konuşabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك فقط التحدث معي. |