Kendimi bildim bileli insanlar benimle konuşmayı seviyor. | Open Subtitles | كما أتذكر أن الناس كانوا يحبون التحدث معي |
Ben de fark etmezmiş gibi benimle konuşmayı reddettiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | و أنا لا أصدق أنك ما زلت ترفضين التحدث معي بسبب أمر لم يعد يهمك |
Eve gitmek istemiyorum! benimle konuşmayı bitirmedim! | Open Subtitles | لا أريد الذهاب للمنزل لم أنتهي من الحديث معي |
Fakat herhangi bir sebepten benimle konuşmayı nahoş bulursanız lütfen söyleyin. | Open Subtitles | لكن إذا وجدت أن الحديث معي مزعجًا بأي سببٍ، أفصح عن ذلك من فضلك. |
Bu yüzden benimle konuşmayı bıraktı sayılır. | Open Subtitles | كان من الصعب التكلم معي أليس كذلك |
Sonra denizcilere katıldığımı söylediğim zaman bir sürü çığlıklar, ağlamalar falan oldu ve sonunda babam benimle konuşmayı bırakıp beni aileden reddetti. | Open Subtitles | لذا عندما أعلنت انضمامي لقوات المارينز كان هناك الكثير من الصراخ والبكاء وفي النهاية توقف أبي عن التحدث إليّ |
benimle konuşmayı, eve gelmeyi kesti. | Open Subtitles | لقد توقفت عن التحدث معى توقفت فى العوده للمنزل |
benimle konuşmayı, beni kontrol etmeyi bırakmalısın ve erkek arkadaşımla konuşmayı da. | Open Subtitles | عليك التوقف عن الكلام معي والاطمئنان علي والحديث مع عشيقي |
Polisler benimle konuşmayı seviyor çünkü ben bir uzmanım. Eğer onlara bütün sorunlarının umutsuz olduğunu söylesem Dr. Phil'in koltuğuna uzanmak isterler miydi şüpheliyim. | TED | يحب رؤساء الشرطة التحدث إلي لأنني خبير، لكنني أشك في أنهم سيتهافتون على الدكتور فيل إذا ما أخبرتهم أن كل مشكلاتهم ميؤوس منها. |
Sömestrin yarısında benimle konuşmayı kesti. | Open Subtitles | على كل حال .. في منتصف الدراسة توقفت عن الحديث لي |
Geçen sefer ben aşağıdayken neden benimle konuşmayı kestin. | Open Subtitles | لماذا توقفت عن الحديث معى فى احر مرة كنت هنا |
Ortaokula başlayınca benimle konuşmayı bıraktı. | Open Subtitles | توقف عن التحدث معي عندما بلغنا المرحله الثانويه |
- Lütfen benimle konuşmayı kes. İçip içip kafayı bulalım! | Open Subtitles | أرجوك توقف عن ملاحقتي ، توقف عن التحدث معي |
Bak bu olayın seni bitirdiğini görebiliyorum ama benimle konuşmayı aylar önce bıraktın. | Open Subtitles | ، أتعلمي يمكنني أن أرى أن إطلاق النار ذلك يعذبكِ ولكنكِ توقفتِ عن التحدث معي منذ شهور |
Beni partilerde ekmek yerine benimle konuşmayı deneseydin bunu biliyor olurdun. | Open Subtitles | كنت ستعرف هذا لو حاولت التحدث معي بدل تَركي في حفل فاخر. |
Eğer Kızlar Birliğini arasaydım, benimle konuşmayı reddederdi. | Open Subtitles | وإذا اتصلت بإتحاد الفتيات, فهي ترفض التحدث معي |
benimle konuşmayı kesince gittin sandım. | Open Subtitles | .انتِ توقفت عن الحديث معي ظننت أنكِ رحلتي |
Birinci sınıfta benimle konuşmayı kesen sendin. | Open Subtitles | لا أفهم لم تغضبين مني توقفت عن الحديث معي منذ السنة الأولى |
Hiçbir şey. benimle konuşmayı kes. | Open Subtitles | جاك , لاشئ , توقف عن الحديث معي |
Bunu yaparsan, benimle konuşmayı keser. | Open Subtitles | اذا فعلت ذلك, سيكف عن التكلم معي |
Hastalık bulaşması korkusu. İnsanlar benimle konuşmayı kestiler. | Open Subtitles | توقف الناس عن التكلم معي |
benimle konuşmayı reddetmesinin dışında dışarıdan hiç kimseyle iletişimi yok sen hariç! | Open Subtitles | وليس فقط أنه رفض التحدث إليّ ولكنه لا يتصل بأحد من الخارج باستثنائك أنت |
Bak, kapıyı açması için ekipleri de çağırabilirim ama bence direk benimle konuşmayı tercih edersin. | Open Subtitles | انظرى , أنا أستطيع إحضار جنود الولاية لفتح الباب ولكن أعتقد أنكٍ ستفضلين التحدث معى |
benimle konuşmayı kesmen için çok şansız bir zaman. | Open Subtitles | من فضلك اترك رسالة بعد الصافرة هذا توقيتٌ سيئ للتوقف عن الكلام معي |
(Gülüşmeler) Polisler benimle konuşmayı seviyorlar çünkü ben onlara çözülmesi imkansız görünen bir problemin uzmanıyım: Mesleklerindeki ırkçılık. | TED | (ضحك) يحب رؤساء الشرطة التحدث إلي لأنني خبير في إحدى المشاكل التي يصعب عليهم حلها: العنصرية داخل مجالهم. |
Sömestrin yarısında benimle konuşmayı kesti. | Open Subtitles | على كل حال .. في منتصف الدراسة توقفت عن الحديث لي |
- Muhtemelen benimle konuşmayı sevdiğiniz içindir. | Open Subtitles | -على الأرجح لأنك قد أعجبك الحديث معى |