Eğer bu gezegenin diğer yaşanabilir binlerce gezegenden sadece biri olduğunu herkes bilirse, farklılıklar yerine benzerliklere odaklanacaklardır. | Open Subtitles | إن عرف الجميع أن هذا هو مجرد كوكب من آلالف الكواكب المأهولة سيركزون على أوجه التشابه بدلاً من الإختلاف |
Ses, ışık: benzerliklere bakalım. | TED | الصوت والضوء سأبين أوجه التشابه |
Yahuda İskaryot'la olan benzerliklere girerek lafı uzatmayacağım. | Open Subtitles | لن أستفيض في شرح أوجه التشابه (مع (يهوذا الإسقريوطي |
Aslında bunun ne olduğuna pek emin değildim ama seviyeden geriye çıktım ve koddaki benzerliklere baktım gördüm ki, burada olan diğer kodlar gibi benzerliklere sahip değildi. | TED | في الواقع، لم أكن متأكدا مما هو، لكن عندما تراجعت خطوة ونظرت إلى التشابهات داخل البرمجة لاحظت بأنه لا توجد تشابهات مع أي برمجة موجودة. |
Baksana. Şu benzerliklere baksana. | Open Subtitles | انظر انظر إلى أوجه التشابه |