benzinliğe girer çocuğu çıkarırım ben. | Open Subtitles | أنا فقط سأقوم بدفع الطفل خارج محطة الوقود |
Sonra bir benzinliğe gidip yeni bir araba çalacağım daha sonra havalimanına gidip sahte kimliğimle uçak bileti alacağım. | Open Subtitles | بعد ذلك سوف اذهب الى محطة الوقود حيث يمكنني سرقة سيارة جدبدة ، ثم اتوجه إلى المطار |
O halde benzinliğe gidelim. | Open Subtitles | حسنأ .. حسناً سنذهب إلى محطة الوقود |
Üç numaralı yoldaki benzinliğe ambulans istiyorum lütfen. | Open Subtitles | أجل, أريد سيارة إسعاف إلى محطة الغاز قبالة الطريق الريفية 3 رجاءً |
Ve kredi kartına göre dün aynı benzinliğe iki kere gitmiş. | Open Subtitles | وفقاً لبطاقته الائتمانية ذهب إلى نفس محطة الغاز المحلية مرتين يوم أمس |
Yolun karşısındaki benzinliğe gidiyorum. | Open Subtitles | لذا فأضطر للذهاب لمحطة الوقود في الجهة المقابلة من الشارع. |
Beni de benzinliğe kadar götürebilir misiniz? | Open Subtitles | إن كان بإمكانكِ أن تقلني إلى محطة وقود ، أو أياً كان ؟ |
Geçen gün benzinliğe gelen şu kız. | Open Subtitles | الفتاة من محطة الوقود ذلك اليوم |
benzinliğe doğru gitti. | Open Subtitles | لقد ذهب إلى محطة الوقود. |
Bir benzinliğe gelmişler. | Open Subtitles | وذهبا إلى محطة الوقود .. |
Tamam, bak, ben benzinliğe döneceğim, tamam mı? | Open Subtitles | أنظري سأعود لمحطة الوقود حسنا |
Şu benzinliğe geri dönmem gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن أذهب لمحطة الوقود تلك |
Bir şey yok. Kim benzinliğe gidip hiçbir şey almaz ki? | Open Subtitles | لا شيء من يدخل الى محطة وقود ولا يشتري شيئا |