| bereket döngüsünün, bunu inşa eden geometrik algoritmadaki tekrarlamalı döngü ile aynı olduğunu fark ettim. | TED | و بدأت حينها أدرك أن دورات الخصوبة تلك كانت تماما مثل الدورات المتكررة في الخوارزمية الهندسية التي تبني هذا. |
| Peseshet aynı zamanda bereket tanrıçası Hathor’a dua etmesini tavsiye etti. | TED | بيسشيت أيضاً تنصح بالصلاة لهاثور آلهة الخصوبة. |
| Tarım toplumlarında yağmurun bereket ve refah getirmesi için, hareketlerle yapılan bir dua biçimi olarak geliştirildi. | TED | تم تطويره كحركة للصلاة للأمطار و الخصوبة والإزدهار الذي يعني المجتمع الزراعي |
| İnsanlar azizlerin kemiklerinin canlı olduğunu ve bereket duaları için kullanılabileceğini düşünmüş. | Open Subtitles | الناس تعتقد ان عظام القديسين لا تتحلل من اجل البركات |
| Ve sonra da bereket Şenliği tabi ki. Ama bunlar bizim için kutsaldır. | Open Subtitles | وهناك أيضا الموسم الخصب أيضا، ولكنه سري جدا... |
| Nöral bağlantılarında bir bolluk ve bereket vardır. | TED | لديهم وفرة في التشابكات العصبية. |
| Tanrılar dehşete düştüler. Hem bereket tanrıçası Freya'yı kaybedeceklerdi hem de güneşsiz ve aysız dünyaları sonsuz karanlığa bürünecekti. | TED | اكتشف الأسياد مذعورين أنّهم لن يفقدوا فقط سيّدة الخصوبة للأبد، بل من دون الشمس والقمر سيغرق العالم في ظلامٍ دائم. |
| Erkeklerimize güç ve hayat, ...kadınlarımıza sonsuz bereket ver. | Open Subtitles | امنح رجالنا القوة و الحيوية و امنح نسائنا الخصوبة اللانهائية |
| bir heykeli seyredip bir şişme kadın aldıktan hemen sonra bereket tanrıçasına, ona hep eşlik eden küçük adaklardan sunulabilmesine insan hayranlık duyuyor. | Open Subtitles | حيث يمكن للمرء في نفس الوقت أن يتأمل في تمثال و يشتري دمية قابلة للنفخ و يعطي آلهة الخصوبة قُرْباناً بسيطاً |
| Bu sana gebe olmamı sağlamış olan bereket tanrısı. | Open Subtitles | هذه آلهة الخصوبة وسينتقل إليكِ بموافقتكِ |
| Tapınaktaki hiyeroglifler bir çeşit yakarışlardır bereket Tanrılarına. | Open Subtitles | معظم الكتابات الهيروغليفية .. بالمعابد ابتهالات إلى آلهة الخصوبة |
| Dawn, bana bir iyilik yap. Şuradaki bereket tanrısı heykelini alır mısın? | Open Subtitles | داون , هل بامكانك احضار تمثال الخصوبة علي الطاولة من هناك؟ |
| Kim bilir? Belki şu bereket idolünde iş vardır. | Open Subtitles | ربما معبود الخصوبة كان لدية بعض السحر بالنهاية |
| Herhalde Mısır'da bir bereket muskası için açık artırmaya katılmıştır. | Open Subtitles | أظنه يُناقص على تميمة مصرية تساعد على الخصوبة |
| Fakat bazı bataklık cesetlerinin iyi bir hasat olması garantisini almak için bereket Tanrısına kurban edilmiş olduklarına inanıyorum. | Open Subtitles | لكنني أعتقد أن بعض جثث المستنقعات كانوا قرابين إلى آلهة الخصوبة لضمان حصاد جيد |
| - bereket heykeli. | Open Subtitles | .. تمثال الخصوبة |
| bereket ayinlerinde kullanılır... | Open Subtitles | يستخدم لزيادة الخصوبة |
| Eve girenlere bereket versin diye kapı girişlerine serpilir. | Open Subtitles | يتم نثرها على العتبات لجلب البركات لكل من يدخلها |
| Ve sonra da bereket Şenliği tabi ki. Ama bunlar bizim için kutsaldır. | Open Subtitles | وهناك أيضا الموسم الخصب أيضا، ولكنه سري جدا... |
| Çiftlikteki bereket. | Open Subtitles | وصل إلى وفرة في الزراعة. |
| Ve yolları boyunca taşıdıkları tatlı suyla, dünya gezegenindeki yaşama bolluk ve bereket dağıtırlar. | Open Subtitles | وعليطولالطريق، مياههم العذبة قد جلبت الحياة و الوفرة لكوكب الأرض. |