Amy ile Bernadette'in verdiği şu parti hakkında konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أناقش هذه الحفلة التي تقيمها آيمي و بيرناديت. |
Kız arkadaşım Bernadette'e akşam yemeği için bize katılabileceğini söyledim. | Open Subtitles | فقد قلت لصديقتي بيرناديت أن بإمكانها مشاركتنا الطعام |
Bernadette'le yataktaydım ve mesajınla bana engel oldun. | Open Subtitles | كنت في السرير مع بيرناديت و أنت أرسلت لها رسالة جعلتها تمتنع عني |
Rahibe Bernadette bunun ayakları üstünde durduğundan dolayı olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | حسنا، الأخت برناديت اعتادت قول ذالك كوس كانت على قدميها. |
Henrietta de la Croix Rahibe Marie Bernadette olarak tanınacak. | Open Subtitles | "هنريتا دي لا كوا" ستُعرف بإسم : "الأخت ماري برناديت" |
Daveti kabul ederek, Bernadette düşman kampındaki çift taraflı casus olacak. | Open Subtitles | عن طريق قبول الدعوة.. (بيرنديت) تصبح عميلة خائنة داخل معسكر العدو |
Bernadette, lütfen. Bana bir şans daha vermeni istiyorum. | Open Subtitles | بيرناديت أرجوك, أريدك أن تمنحيني فرصة أخرى |
Bernadette'in kendini rahatsız hissetmemesi için senle Penny de ilişkiye girerseniz iyi olur. | Open Subtitles | و لا أريد أن تنزعج بيرناديت من ذلك الأمر لذا سيكون من الجيد لو تبادلت القبل مع بيني أنت أيضا |
İlk Sevgililer Gününüzde Bernadette'le ne yapmayı düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | ماذا ستفعلان أنت و بيرناديت في أول عيد للحب لكما سوية؟ |
Bernadette'in sana bir anlaşma önereceğini duydum ben. | Open Subtitles | سمعت ان بيرناديت تفكر بشأن طلب اتفاق ما قبل الزواج منك |
Yapma. Bak, mektup Bernadette'in dolabında bulundu. | Open Subtitles | هيا.اسمع، الرسالة كانت في خزانة بيرناديت |
Bernadette'in günlüğünde çok acayip bölümler var. | Open Subtitles | مذكرات بيرناديت كان فيها بعض المقاطع المثيرة |
Şimdi güzel manzaranın önünde sıralanalım, ve Bernadette bir aile fotoğrafımızı çeksin. | Open Subtitles | اذن هنا سنقف طابور أمام هذا المنظر الجميل و بيرناديت ستلتقط صورة عائلية لنا |
Şimdiki ismiyle Bernadette Daubreuil onu korkutmak için evinin tam karşısındaki evi alır. | Open Subtitles | واسمت نفسها برناديت دوبرييه ,وسكنت فى الفيلا بجوار منزله |
Bernadette'le konuşmaya geldim. Bugün çalışıyor, değil mi? | Open Subtitles | أتيت لأتحدث مع برناديت فهي تعمل اليوم أليس كذلك؟ |
Köprüyü geçin ve Rahibe Bernadette'ye ulaşana kadar koşmaya devam edin, anlaşıldı mı? | Open Subtitles | اصعدا الجسر لاتتوقفا عن الركض الى ان تجدا الراهبة برناديت مفهوم؟ اذهبا |
Şu Rahibe Bernadette, etkileyici bir kadınmış. | Open Subtitles | الاخت برناديت يالها من شخصية مثيرة للاعجاب |
Köprüyü geçin ve Rahibe Bernadette'ye ulaşana kadar koşmaya devam edin, anlaşıldı mı? | Open Subtitles | اصعدا الجسر لاتتوقفا عن الركض الى ان تجدا الراهبة برناديت مفهوم؟ اذهبا |
Bir restoranda Penny ve Bernadette ile oturmuş su içiyordum. | Open Subtitles | (لقد كنت جالسة بمطعم مع (بيني و (بيرنديت |
Yüzüne korkunç bir maske takıp Bernadette'i opera çıkışı kaçır, kim olduğunu anlayamaz. | Open Subtitles | اختطف (بيرنديت) من حفل الأوبرا مرتدياً قناع مخيف لئلا تعلم أنه أنت |
Bernadette biz Ruhlar Köprüsü'nün altında siber yaramazlık yaparken bir anda odaya girdi. | Open Subtitles | بيرنديت) دخلت عليّ) بينما كنا نعمل الجنس الانترنتيّ "تحت "جسر الأرواح |
Bernadette kısa süre sonra İskoçya'ya yerleşti. Orada kendi kuaför salonunu açtı. | Open Subtitles | برانديت ذهبت إلى سكوتلندا وافتتحت صالون تجميل |
Bernadette hoş olmadığını söyledi ve izin vermedi. | Open Subtitles | برنديت قالت لي أنه من غير اللطيف و أنا لست مسموحا بذلك |
- Bernadette Reese. | Open Subtitles | لا. هذه برينديت ريس |
Evet, Rahibe Bernadette manastırı terk edip bir beysbol takımı kuracak. | Open Subtitles | ستترك الأخت (بيرنيديت) الدير وستنشئ فريقاً لكرة البيسبول |
Şimdi sen California'nın ortak mülkiyet eyaleti olduğunu ve Howard ile Bernadette de evli oldukları için o mektuptaki fikri mülkiyetin hakkının eşler arasında ortak olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تشيرين إلى أن كاليفورنيا هي ولاية ملكية مشتركة و بما أن هاورد وبيرناديت متزوجان |
Howard ile Bernadette adına çok sevindim. | Open Subtitles | حسنا، أنا سعيدة جدا ل هوارد وبرناديت. |