"beslenirler" - Traduction Turc en Arabe

    • تتغذى
        
    • يتغذون
        
    • يتغذّون
        
    • يتغذوا
        
    Tek bir canavarla savaşmıyoruz, çağlardan beri var olan, canlıların kanıyla beslenirler. Open Subtitles نحن لا نحارب وحشا واحداً ولكن جيوش قديمة تتغذى على دماء الأحياء
    Ayrım yapmadan beslenirler alg ararken hem kayaları hem de mercanları alırlar. Open Subtitles تتغذى بشكل عشوائي حيث تتناول الصخور والمرجان في سعيها للحصول على الطحالب
    Başka ufak şeylerle beslenirler, sivrisinek larvaları gibi. TED تعتمد اليرقات على أشياء صغيرة أخرى للتغذية. إنها تتغذى على يرقات البعوض.
    Bu karanlık aylar boyunca buzun üstündeki algleri kazıyarak beslenirler. Open Subtitles وخلال هذه الفصول المظلمة كانوا يتغذون , عبر قشط الطحالب من على الجليد
    Her biri 10 ton civarındadır, ...buna rağmen ufacık canlılarla beslenirler, balık yumurtaları da dahil. Open Subtitles قد يزن كلّ قرش عشرة أطنان رغم ذلك، يتغذّون على أصغر المخلوقات، بما فيها بيض النهّاش.
    Yüzlerce çeşit ağaç yaprağıyla beslenirler. Open Subtitles تتغذى على مئة نوع من أوراق الأشجار والأحراج
    Bizim gibi, hem etçil hem otçuldurlar. Bulabildikleri her şeyle beslenirler. Open Subtitles الحيوانات آكلة اللحوم ، مثلنا تتغذى على أي شيء صالح للأكل تقريباً
    Dişiler sadece açıktaki kayaların üstünde beslenirler ama daha büyük erkekler otlara ulaşmak için su altına dalarlar. Open Subtitles لا تتغذى الإناث إلا على الصخور المكشوفة لكن الذكور الأكبر حجما تغوص أسفل السطح للوصول للأعشاب
    Bir sürü farklı hayvan kafileye katılır ya da kafile yanlarından geçerken onlardan beslenirler. Open Subtitles تنوع هائل من الحيوانات المختلفة ..تنضم للقافلة .أو تتغذى عليها وهي تمر
    Bunlar her ilkbahar cok sayida gelir ve fitoplanktonlarla beslenirler. Open Subtitles إنها تظهر كل ربيع بأعداد هائلة و تتغذى علي الفيتوبلانكتون المزدهر.
    Planktonla beslenirler ve ne zaman güvenli olursa beslenmek icin planktonlarin en yogun oldugu acik denize yönelirler. Open Subtitles تتغذى على البلانكتون، و حيثما يكون الوضع آمناً، تتجه نحو المياه المفتوحة حيث يتواجد البلانكتون بكثافة.
    Sadece akşam ve sabah erken saatlerde beslenirler. Open Subtitles تتغذى في وقت مبكر المساء والصباح الباكر.
    Domuz ve at gibi hayvanların kanlarıyla beslenirler. Open Subtitles تتغذى على دماء الحيوانات مثل الخنازير والأحصنه
    Hayır, hayır, üçüncü yüzyıl, Kara Orman, çoğunlukla kalsiyum ile beslenirler, kemik, deri, organ. Open Subtitles لا ، لا ، القرن الثالث ، الغابة السوداء تتغذى غالباً على الكالسيوم ، والعظام ، والجلد ، والأعضاء
    Milyonlarca organizma bizim üzerimizde beslenirler içimizde ürerler. Open Subtitles تتغذى علينا ملايين وملايين الكائنات الحية، حرفياً، وتتكاثر داخلنا.
    Sarı fosforla beslenirler. Gövdeleri güneşin altında alev alır. Open Subtitles تتغذى على الفسفور الأصفر وتشتعل أجسامها ناراً تحت الشمس.
    Hemen üstlerindeki örtünün gizlediği yosun ve likenlerle beslenirler. Open Subtitles يتغذون على الطحالب وجزاز الصخر المغطّى بالطبقات فوقهم مباشرة.
    Bir cesetteki kurtçuklar gibi tüm bu yozlaşmadan beslenirler. Open Subtitles يتغذون على كل هذا الفساد .. كما تتغذى الديدان على الجثة
    Onlar da meyva ile beslenirler ve bu meyvaların tohumlarını yayarlar. Yarasalar tekila bitkisinin döllenmesinden sorumludurlar ve bu (tekila) Meksika'da çok-milyon dolarlık bir endüstridir. Bu yüzden onlara ekosistemimizin düzgün çalışması için gerçekten ihtiyacımız var. TED فهم يتغذون على الفواكه و يقومون بنشر بذور هذه الفواكه. و لذلك فهم مسؤلون عن تلقيح نبات التكيلا، و هو يعتبر صناعة بملايين الدولارات فى المكسيك. لذلك فنحن بالفعل نحتاجهم من أجل النظام البيئى ليعمل بطريقة سليمة.
    Kafatasında bir delik açıp beyin sıvısı ile beslenirler. Open Subtitles يقومون بخرق الجمجمة و يتغذّون على عصارة المخ
    Hasattan sonra bile saçılmış tahıllarla beslenirler. Open Subtitles وحتى بعد الحصاد .. مازالت هناك حبوب مبعثره يتغذوا عليها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus