Son örneğim ise genetik mühendisliğinin kötü beslenmeyi azaltmak için kullanılabildiğini gösteren bir örnek. | TED | المثال الأخير الذي سوف أقدمه سيكون حول استخدام الهندسة الوراثية للحد من سوء التغذية |
Çocuklarımıza ihtiyaçları olan beslenmeyi sağlamak onlara hem sınıflarında, hem de ötesinde başarı şansı veriyor. | TED | عندما نقدمُ لأطفالنا التغذية التي يحتاجونها، فإننا نعطيهم فرصة النمو والتقدم، سواء أكان ذلك في الفصل الدراسي أو خارجه. |
Daha iyi beslenmeyi ve aç olmamayı sevdi. | TED | وأحبّوا التغذية الأفضل، وأحبّوا كونهم أصبحوا لا يشعرون بالجوع. |
Şu ısırıklar, ...sülükler beslenmeyi bitirdikten sonra 4 saat daha kanamış olmalı. | Open Subtitles | ينزف لساعات بعد إنتهاء الحشرات هذه من التغذي |
Arkadaşlarından beslenmeyi bırakır tekrar masum insanlardan beslenmeye dönersin. | Open Subtitles | ستتوقّف عن التغذي على أصدقائك وتعاود التغذّي على البشر الأبرياء. |
Benim bunu atlatmamı sağlayan sensin. Bana beslenmeyi kim öğretirse öğretsin. | Open Subtitles | أنتَ من يعينني على اجتياز ذلك بعض النظر عمّن يعلّمني التغذّي |
İlk kuşak anavatanında pirinç ve sebzeyle beslenmeyi öğrenmişti. | Open Subtitles | كان الجيل الأول يقتات على نمط غذائي مكوّن من الأرز و الخضروات في موطنهم الأصلي. |
Evet, deniz kıyısında beslenmeyi severiz. | Open Subtitles | نعم نحن نحب ان نتغذى من الماء |
Çocuklarımıza temel beslenmeyi sağladığımızda başarılı olacaklar. | TED | عندما نقدمُ لأطفالنا التغذية الأساسية، سيتقدمون ويزدهرون. |
Sana şunu söyleyeyim, Kara ve Lauren'ı alıp kutunun içine koyabilir... ve sonra da Aaron'la sen, kendinize birer takım alıp ondan beslenmeyi bırakabilirsiniz. | Open Subtitles | هاك فكرة، لم لا تأخذ كارا ولورين وتضعهما في الصندوق؟ وأنت وآرون تبقيان مجموعة أخرى وتتوقف عن التغذية |
Bu ayı beslenmeyi başaramazsa, hayatta kalamaz. | Open Subtitles | غير قادر على التغذية ، فإن هذا الدب لن ينجو. |
Şimdi bunun yerine beslenmeyi koyalım ve nasıl gözüktüğüne bakalım. | Open Subtitles | حسناً، دعنا نستحضر التغذية و لنرى كيف سيبدو ذلك. |
radyasyon teşebbüsleri ile sınırlı tutup ve beslenmeyi ciddiyetle dikkate almayarak bu insanlara çok büyük zarar verdik. | Open Subtitles | المقاربات اﻹشعاعيّة، و بدون أخذ التغذية عل محمل الجد، لقد أسدينا خدمة مريعة لكل هؤلاء الناس. |
Tamam bana şeytanlarla beslenmeyi bırak dedin. | Open Subtitles | حسنًا لقد أخبرتني أن أتوقف عن التغذية على شياطينك |
Hayal edin ki o an beslenmeyi çok istiyorsunuz. İşte vampir olmak böyle bir şeydir. | Open Subtitles | والرغبة في التغذي أكثر من أيّ شيء سواه، هكذا يكون مصاص الدماء. |
beslenmeyi sevişmekten ayıramayan vampirler var. | Open Subtitles | هناك مصاصو دماء... لا يعرفون طيفية الفصل بين التغذي وممارسة الجنس. |
beslenmeyi seçtin. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}.اخترتِ التغذي |
Sen bu dövüşü insanlarla beslenmeyi bıraktığın gün kaybettin. | Open Subtitles | لقد خسرتَ ذلك القتال حين توقفت عن التغذّي على البشر. |
Hastalarımdan beslenmeyi düşünmeden onları ameliyat ederim. | Open Subtitles | وأن بأمكاني إجراء جراحة لمرضاي دونما أشتهي التغذّي عليهم. |
Biz belirli bir diyet önermiyoruz. Sağlıklı beslenmeyi öneriyoruz. | Open Subtitles | إننا لا ننصح بنظام غذائي محدّد، نحن ننصح بالأكل الصحي. |
Sanguinist'ler doğamıza aykırı hareket ettiğimizi Lilith'in bize beslenmeyi emrettiğini söylüyorlar. | Open Subtitles | كمتساوين؟ إن الدمويون يرون أننا سوف نخالف طبيعتنا التى فطرنا عليها، و(ليليث) تأمرنا أن نتغذى. |