Biliyoruz ki onlarla birçok malzeme yazdırabiliriz, plastikten başlayarak çikolataya, metallere ve hatta betona kadar. | TED | ونعلم أن بإمكانها الطباعة على كثير من المواد مثل البلاستيك والشوكولاته والحديد وحتى الخرسانة. |
15 kat yükseklikten betona dalış yaptı. LP yapın. | Open Subtitles | لقد أخذ معه 15 طابقاً من الخرسانة اجروا بزلاً قطنيّاً |
Beni dışarı çıkarırlarken yanağım betona çarptı. | Open Subtitles | لقد تمزق خدي من الإسمنت عندما سحبوني إلي الخارج. |
betona yazdınız ve hokey oynadınız diye Dave'i mi götürdüler? | Open Subtitles | كنتم تكتبون على الإسمنت و تلعبون الهوكي, فأخذوا دايف؟ |
Ve bunun yanı sıra, 50 metreden dosdoğru betona çakılmak da var. | Open Subtitles | ومن ثمّ بعد ذلك، سُقوط إلى الأسفل بمسافة 170 قدم إلى الاسمنت. |
Onunla dalaşırsan kendini betona çakılmış halde nehrin dibinde bulursun! | Open Subtitles | إذا شاكسته فستجد نفسك ... فيقميصمن الأسمنت في قعر النهر... |
O dalganın üzerindeki bir çarpışma saatte 80 km hızla betona çarpmak gibidir. | Open Subtitles | إذا لامست المياه وجهك ستصطدم بالمياه وكأنها خرسانة مسلحة بسرعة 50 ميل بالساعة |
Alt atmosfere saatte yaklaşık 80.000 km hızla girmesi bir yumurtanın betona çarpması gibi olur. | Open Subtitles | فعندما يصطدم بالطبقة السفلى من الغلاف الجوي بسرعه تقارب ال 500 ألف ميل في الساعة فهذا يشبه إصطدام البيض بالخرسانة |
Birisi onu betona koyup, üzerinde bilerek tepinmiş. | Open Subtitles | شخص ما وضعه على الاسفلت ووطأ عليه بتأنٍ كبير |
Mermi saniyede 275 metre hızla betona çarpıp gidecek bir yer bulamayınca paramparça olmuş. | Open Subtitles | الرصاصة تضرب الخرسان بسرعة 900 قدم في الثانية لكن ليس لديها مكان آخر تذهب له فتتفرق تماماً |
betona kadar olur diyordum ama yanılmışım. | Open Subtitles | ظننت أن حدودي الخرسانة وكنت مخطئًا بذلك الشأن |
Payandaların bulunduğu koca bir parça betona doğru çarpmış. | Open Subtitles | وإرتطمَ في الحاجزِ مباشرةً الذي يسندُ طبقةٍ حديثةً من الخرسانة |
betona kadar olur diyordum ama yanılmışım. | Open Subtitles | ظننت أن حدودي الخرسانة وكنت مخطئًا بذلك الشأن |
Bu şeyin ebatları düşünüldüğünde... - ...30 metrik ton betona ihtiyacımız var. | Open Subtitles | بالنظر إلى حجم هذا الشيء ، نحتاج إلى 30 طن متري من الخرسانة |
Henüz kurumamış betona basmamak için biraz dengesiz yürüyor. | Open Subtitles | كان الأمر غريباً لأنه يتجنب الإسمنت الرطب |
Beyaz evin arkasına gömdük. betona. | Open Subtitles | لقد دفناه في الإسمنت خلف البيت الأبيض. |
betona yazdınız ve hokey oynadınız diye Dave'i mi götürdüler? | Open Subtitles | كنت تكتب على الإسمنت و تلعبون الهوكي , لكنهم أخذوا "ديف" ؟ |
- Evet, tamamen betona saplanmış ama aynı kalibre gibi görünüyor. | Open Subtitles | -أجل. لقد خبطت بشدّة في الاسمنت ، لكن تبدو نفس العيار. |
Zaten bir şekilde istedikleri her şeyi elde etmişlerdi. 12 inçlik betona rağmen ayak kokularını alabiliyordum. | Open Subtitles | لقد استطاعوا أن يذهبوا أينما يريدون لقد كانوا يشمون الطعام من خلال 12 بوصة من الأسمنت |
Esasen gögsüm onun adını duyunca bir betona dönüyordu.Bilmiyorum. | Open Subtitles | قلبي كان يتحول إلى خرسانة عندما يذكر اسمها لا أعرف |
Bir uçaktan düşüp betona çarpmak gibi bir şey. | Open Subtitles | إنه مثل السقوط من طائرة و الإصطدام بالخرسانة |
Gri betona doğru kayıyor! | Open Subtitles | انه يخرج من على الاسفلت ! |
Bu kafasının betona vurulduğunu gösterir. | Open Subtitles | كأن رأسه ضرب الخرسان |
250 RPM hızla Atlantiğe çarpmak, betona çarpmakla aynı. | Open Subtitles | بـ250 دورة في الدقيقة نحو المحيط الأطلسي. هذا يشبه الإصطدام بالإسمنت المسلّح. |