Oh, yani Beyaz yakalı suçlular insanların hayatını karartıp birikimlerini çalabilirler ve bu senin için sorun değil. | Open Subtitles | إذاً، المجرمون ذوي الياقات البيضاء يمكنهم تدمير حياة الناس ويسرقون رواتب تقاعدهم ولا يشكّل ذلك لك أيّة أهميّة؟ |
- Beyaz yakalı ödül avcısını tercih ederim. | Open Subtitles | حسنًا ، أنا أُفضل أن أدعى بـصياد مكافأت ذوي الياقات البيضاء |
Baban Beyaz yakalı vasat bir yöneticiydi. | Open Subtitles | والدك كان مدير أعمال متوسط الحال موظف إداري ذو ياقة بيضاء |
- Adam Beyaz yakalı bir suçlu. - Nazik olanlarından. | Open Subtitles | . هو مجرم ذو ياقة بيضاء . لكن لطيف |
Mavi ve Beyaz yakalı işçiler, bilim adamları ve birleşik çiftçiler, sanatçılar ve deneyimli işçiler bugün Berlin'e geldiler, | Open Subtitles | هذا هو - فنانون و عمال محترفون قدموا إلى برلين اليوم ليتسلموا أعلى الجوائز يقدمها بلدنا في مجلس المدينة |
Sadece bir hırsız olduğumu düşünüyorlar. Beyaz yakalı holigan olmayı tercih ederim. | Open Subtitles | أنهم يعتقدون أنني لص أفضل الوصف الهمجي ذو الياقة البيضاء |
Müvekkilin bir grup Beyaz yakalı suçluyla voleybol oynasaydı güzel olurdu ama burada cinayetten bahsediyoruz ayrıca cinayetlerin Criolla ile sınırlı kalmadığına inanıyoruz. | Open Subtitles | حسنا،وأنا واثق من أن موكلك سوف تتمتع بلعب الكرة الطائرة مع زمرة من المجرمين ذوي الياقات البيضاء |
Beyaz yakalı tür. Tenis kortlu ve Macramé dersli. | Open Subtitles | من نوعية ذوي الياقات البيضاء ، قاعات للعب التنس وصفوف لحياكة بعض الأعمال الزخرفية |
Bunlar; orta sınıfı oluşturduğu söylenen ne dışlanmış düşük becerilere sahip basma kalıp insanlarla, ne de Beyaz yakalı ofis çalışanıyla ya da maaşlı memurlarla uyuşmaz. | TED | هؤلاء هم الذين لا يُصلحون الصورة النمطية للسياسة من ذوي المهارات المنخفضة والمهمشين ولا ذوي الياقات البيضاء وعامل المكتب الماجور أو الموظف المدني علىالمعاش التقاعدي ويزعم أن الطبقات الوسطى تتكون من. |
Uzun zamandan beri işçi Amerikalılar altta ezilirken senin gibi zengin, Beyaz yakalı suçlular hafif cezalarla direkt düşük güvenlikli hapishanelere gönderiliyordu. | Open Subtitles | لفترة طويلة جدا، المجرمين ذوي الياقات البيضاء الأثرياء مثلك... قد حصلت تمريرة الحرة مع الأحكام المخففة في السجن الحد الأدنى للأمن... في حين عانت الأمريكيين العاملين. |
Beyaz yakalı dolandırıcı oldum silah verildiğinden beri. | Open Subtitles | أنا محتال ذو ياقة بيضاء تم أعطاءه سلاح |
Mavi gömlekli Beyaz yakalı rehineleri var. | Open Subtitles | لديهم رهينة بقميص ازرق و ياقة بيضاء |
Mavi ve Beyaz yakalı işçiler, bilim adamları ve birleşik çiftçiler, sanatçılar ve deneyimli işçiler bugün Berlin'e geldiler, | Open Subtitles | هذا هو - فنانون و عمال محترفون قدموا إلى برلين اليوم ليتسلموا أعلى الجوائز يقدمها بلدنا في مجلس المدينة |
Beyaz yakalı suçlular. | Open Subtitles | المجرمون ذو الياقة البيضاء |
Beyaz yakalı tipler. | Open Subtitles | من نوعية الياقة البيضاء |