"beyinlerindeki" - Traduction Turc en Arabe

    • دماغهم
        
    • أدمغتهم
        
    • العصبية في
        
    Her beslenmelerinde beyinlerindeki bir kronometre devreye giriyor ve onlara yeterli nektarın bir daha ne zaman birikeceğini söylüyor. Open Subtitles عند كل تغذي ، يبدأ دماغهم بتوقيت الساعة الداخلية التي لديهم, تخبرهم عن توقيت اعادة امدادات مخزون الزهرة
    Evet, bu Nathan'ı etkileyen, beyinlerindeki bu şeyin oluşmasına neden olan bu olamalı. Open Subtitles .أجل,لابدامنأنهمآثرواعلي"ناثين" مُسببين ذالك الشئ الأسود , لينموا في دماغهم.
    Bunların çoğu beyinlerindeki küçük damarlar tıkandığı ve sinir hücreleri oksijenli kan alamadığı için bunamadan muzdarip olan insanlar. Open Subtitles الغالبية العظمى مِن الناس تعاني الخرف نتيجة لأوعيتهم الدموية الرقيقة في دماغهم التي تَنسَدّ وخلاياهم العصبية كونها لا تنال نصيبها من الدم المؤكسَج
    Epilepsi hastalarının bazen beyinlerindeki elektriksel aktivitenin izlenmesine ihtiyacı olur. TED وهكذا يحتاج مرضى الصرع أحيانا إلى أنشطة كهربائية في مراقبة أدمغتهم.
    beyinlerindeki tüm kanı çekiyor. Open Subtitles إنه يمتص الدماء كلها من أدمغتهم.
    beyinlerindeki küçük iyonlar sayesinde Open Subtitles الآيونات الصغيرة في أدمغتهم
    Biz bu yöntemi kullanarak, düzinelerce farklı türün beyinlerindeki nöron sayılarını hesapladık ve tüm beyinlerin aynı şekilde oluşmadığı sonucuna vardık. TED فقمنا باستخدام هذا الطريقة لعد الخلايا العصبية في العشرات من الفصائل المختلفة حتى الآن، و قد تبين أن ليست كل الأدمغة مصنوعة بنفس الطريقة.
    Bir çalışmada, onlara yeni ve zor bir şey öğrenmek için kendilerini rahat ettikleri alanın dışına çıkmaya her zorladıklarında, beyinlerindeki nöronların yeni ve daha güçlü bağlar kurduğunu öğrettik ve zamanla daha akıllı olduklarını. TED في دراسة، علمناهم انه في كل مرة يدفعون انفسهم خارج مناطق راحتهم ليتعلموا شيء جديد و صعب، الخلايا العصبية في ادمغتهم تستطيع ان تشكل علاقات جديدة قوية، و عبر الوقت يمكن ان يصبحوا اذكى.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus