"bile zor" - Traduction Turc en Arabe

    • بالكاد
        
    • وواجهت وقتا عصيبا حتى
        
    • إنّها بالكادِ
        
    Haklısın, çok üzgünüm ama işi zamanında teslim etmeliyim, böyle bile zor yetiştireceğim. Open Subtitles الأمر فحسب,أنا لدي موعد نهائي و أنا بالكاد سأقدر على الالتزام به أصلا
    - Motorsikleti bile zor idare ediyorsun. - Siktir git dostum. Open Subtitles ـ إنّك بالكاد تقود دراجة صغيرة ـ تباً لك، يا رجل
    Seni onunla gezdiremem, çünkü bisikleti bile zor sürüyorum. Ama ne yapabiliriz bir bakalım.'' TED أنا لا يمكنني أن آخذك في جولة عليها لأنني بالكاد أستطيع قيادة دراجة هوائية، ولكن دعنا نرى ما يمكننا القيام به.
    İlacı kullanmaya başlamadan önce, bir cümleyi bile zor kurardı. Open Subtitles قبل أن بدأ بإستلام المخدّر هو يمكن أن يكمل جملة بالكاد.
    Tineretului'da bile zor yer buldum! Open Subtitles وواجهت وقتا عصيبا حتى في (تينيريتيولوي) حتى وجدت الغرفة
    ...menüyü bile zor okuyorum. Open Subtitles أنا يُمْكِنُ أَنْ أَقْرأَ هذه القائمةِ بالكاد.
    Bu lanet karavanın parasını bile zor ödüyorum. Open Subtitles يكفى مشاكل الحكومه يُمْكِنُنى أَنْ ادْفعَ ثمن هذه المقطورةِ الملعونةِ بالكاد.
    Son günlerde benimle Latterman Show'a gelmen için seni yataktan bile zor çıkarıyorum. Open Subtitles مؤخرا بالكاد يمكنني سحبك من الفراش للذهاب معي إلى عرض ليترمن.
    Bırak konuşmayı sesleri bile zor çıkartıyordu. Open Subtitles كانَ بالكاد قادراً على إصدار الأصوات، ناهيكِ عَن الكلام
    Kimse görmedi. Kasette bile zor görünüyorum. Open Subtitles لم يرني احد، بالكاد يستطيعون رايتي على الشريط
    - Öyle denilebilir. Derslerde bile zor ayakta duruyorum. Open Subtitles إنه الطريق الوحيد لوضعه يمكنني أن أبقى مستيقظة بالكاد في الصف
    Ben bile zor hatırlıyorum. Ben sekiz yaşındayken vefat etti. Open Subtitles بالكاد أعرف هذا أيضاً مات و أنا في الثامنة من عمري
    O kadar hızlıdır ki radarda bile zor görürsün. Open Subtitles هذه الأشياء سريعة بالكاد تراها على الرادار
    Tahmin edeceğin gibi. Gürültülü, ders çalışmak bile zor. Open Subtitles كما قد تتوقع، الكثير من الضوضاء بالكاد تستطيع الدراسة
    Tahmin edeceğin gibi. Gürültülü, ders çalışmak bile zor. Open Subtitles كما قد تتوقع، الكثير من الضوضاء بالكاد تستطيع الدراسة
    İşte bu yüzden bir kutu ile, kendimizi bile zor duyduğumuz, görüş alanının olmadığı bir durumun kurgusunu yapacağız. Open Subtitles لذلك، فإن ما نقوم بفعله يعتبر محاكاة ويتضمن دلو لمحاكاة حالة تدرج البياض إلى النقطة التي يمكنني سماع نفسي فيها بالكاد.
    Zaten ona paran yetmez. Benim bile zor yetiyor. Open Subtitles لن يمكنك تحمل سعره ، فأنا شخصياً أتحمله بالكاد
    Büyütülecek bir şey değil. Ben bile zor dayanırdım. Open Subtitles أعني، ليس بالأمر الهام بالكاد أمكنني المقاومة
    Artık yumruğunu bile zor sıkar hale gelene dek. Open Subtitles ووصل الأمر إلى أنه بالكاد يستطيع تكوين قبضة بيده
    Yanında bile zor duruyorum zaten. Open Subtitles ، في الحقيقة ، أنا بالكاد كل يدرك بصري هي مؤخرتك
    Tineretului'da bile zor yer buldum! Open Subtitles وواجهت وقتا عصيبا حتى في (تينيريتيولوي) حتى وجدت الغرفة
    Ama kadın adımı bile zor biliyorken beni akşam yemeğine çağırdı. Open Subtitles إنّها بالكادِ تعلم اسمي، ولقد استدعتني لعشاءٍ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus