Hannibal Lecter hakkında bilgi sahibi olanlar... 1-212-555-0118'i de arayabilirler." | Open Subtitles | كل من لديه معلومات عن هانيبال لكتر يمكنه الإتصال بالرقم |
bilgi sahibi olanlar Fairview polis merkezi ile bağlantı kursun. | Open Subtitles | اي احد لديه معلومات فليتصل من فضلك بقسم شرطة فيرفيو |
Hükümdarlığımızda Danimarka ordusuna ilişkin bilgi sahibi olduğunu söyleyen bir pagan var. | Open Subtitles | لكن لدينا وثني بقاعة المحكمة يدعي أن لديه معلومات بخصوص الجيش الدنماركي |
Dijital olarak dışlanmış insanlar, rekabet edemeyecekler geleceğin iş dünyasında, iletişime geçemeyecekler, daha az bilgi sahibi olacaklar daha az etkileşim, ve daha az sorumlulukları olacak. | TED | حسنا، إن المستعبدين رقميًا لن يكون بإمكانهم المنافسة في سوق العمل في المستقبل، سيكونون أقل ارتباطًا بالعالم وأقل إطلاعًا على المعلومات وأقل إلهامًا ويكونوا أقل مسؤولية. |
Ama hepimiz biliyoruz ki sosyal değişimin kaynağı sadece daha fazla bilgi sahibi olmak değildir. ama o bilgi ile ne yaptığınızla alakalıdır. | TED | لكننا نعلم أن التغيير الاجتماعي لن يأتي من مجرد معرفة المزيد من المعلومات بل من القيام بشيء آخر أيضًا |
Biliyorsun, bu kadın vaka ile ilgili önemli bilgi sahibi olabilir. | Open Subtitles | تعلمين, تلك المرأة ربما لديها معلومات مهمة تخص القضية. |
bilgi sahibi olanlara 10 pound teklif ediyor, tehditler savuruyor. | Open Subtitles | إنهم يعرضون عشرة جنيهات لأي شخص لديه معلومات يوجهوا التهديدات |
Ayrıca bu aileler hakkında da bilgi sahibi gibi görünüyor, o yüzden kapalı kapılar ardında olup bitenlere aşina birini aramalıyız. | Open Subtitles | ويبدو ان لديه معلومات داخلية عن هذه العائلات في هذه القضايا لذا علينا ان نبحث عن شخص مطلع |
Ailesi nerede olduğuyla ilgili bilgi sahibi olabilecek kişiler için bir Facebook sayfası açtı. | Open Subtitles | قامت عائلته بعمل صفحة على الفيسبوك لأي أحد لديه معلومات عن مكانه |
NSA'nın o kafede bulunan herkes hakkında bilgi sahibi olduğunu düşündüren şey nedir? | Open Subtitles | ما الذي يجعلك تعتقد أن الأمن لديه معلومات عن كل شخص في هذا المقهى ؟ |
Bu konu hakkında bilgi sahibi olanlar FBI, San Fransisco ofisindeki görevlileri arayabilirler. " | Open Subtitles | أي شخص لديه معلومات عليه الاتصال بالوكيل المسؤول في الاف بي آي، سان فرانسيسكو" |
Allen, Project Dawn hakkında bilgi sahibi olabilir. | Open Subtitles | ألن" ربما لديه معلومات" "عن "مشروع الفجر |
Her şeyden önce değerli bir bilgi sahibi olabilir. | Open Subtitles | أولاً، قد تكون لديه معلومات قيّمة |
Her şeyden önce değerli bir bilgi sahibi olabilir. | Open Subtitles | أولاً، قد تكون لديه معلومات قيّمة |
Sadece suçu direkt izleyen ekibin elemanları bilgi sahibi olabilirler. | Open Subtitles | الأعضاء الوحيدون لفريق الجريمة كان سكان عنده تلك المعلومات. |
- Ne kadar bilgi sahibi olduğunuzu bilmiyorum, ama bu kurumun iç işi. | Open Subtitles | انا لست متأكد من كميه المعلومات التى لديك حول هذا الامر ولكنه من عمل الوكاله |
Ama bu kadar bilgi sahibi olmaları bizim sayemizde. | Open Subtitles | لكننا السبب في التوصل لكلّ هذه المعلومات. |
Ne zaman büyük bir karar alınacak olsa,... her zaman mümkün olduğunca fazla bilgi sahibi olmak istersiniz. | Open Subtitles | عند إتخاذ اي قرار مصيري تريد أن تحصل دائماً على أكبر قدر من المعلومات |
Bir denizcinin cinayeti hakkında bilgi sahibi olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | "نعتقد أنّ لديها معلومات تتعلق بمقتل جندي بحرية." |
- Hayır, dedim ki onun soruşturmamla ilgili bilgi sahibi olabileceğine dair ipuçları var. | Open Subtitles | ربما لديها معلومات تفيد التحقيق |
Kendra Dupree hakkında bilgi sahibi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | تقول بأن لديها معلومات عن (كيندرا دوبري) |