İnsanları daha önce de bilgisayarlara bağladık. | Open Subtitles | نحن اوصلنا أناس إلى أجهزة الكمبيوتر من قبل. |
üzerine çalışıyorum ve bunu yapmanın birçok yolu var ben bilgisayarlara gördükleri ve anladıkları hakkında konuşmaları için yardım etme üzerine odaklanmayı tercih ettim. | TED | هناك طرق كثيرة لعمل ذلك، وأحب أن أركز على مساعدة الحواسب للتحدث عما ترى وتفهم. |
Kent Dövüş öldürmesi. İşkence Yöntemi. bilgisayarlara Giriş Yetkisi. | Open Subtitles | قتال مدينى، أساليب التّعذيب، صلاحيّة لتخطّى أجهزة الأمان فى الكمبيوترات |
Ve daha gelişmiş, daha fonksiyonlu bilgisayarlara sahip olmak istediklerinde Onları gelişmiş defter gönderme makineleri olarak adlandiriyorlardı. | TED | وعندما أرادوا أن تكون لهم أجهزة كمبيوتر أكثر تطورا وأقوى أسموها آلات نشر دفاتر متطورة |
Yani onun adına olan bilgiler, talep ve testler diğer bilgisayarlara istenmeyen e-posta olarak gözükecek. Harika. | Open Subtitles | يخرج بإسمها سيبدو كأنه بريد مزعج للحواسيب الأُخرى |
Bilgisayar endüstrisini düşünün, koca koca bilgisayarlardan, ufacık bilgisayarlara nasıl geçtik, küçüldükça nasıl daha güçlü ve daha hızlı bir hale geldiler, şimdi aynı şey genom dizilimi için de oluyor: şu anda artık insan genomu dizilimini 5 bin dolara, bir, bir buçuk saatte çıkarma noktasındayız; önümüzdeki beş sene içerisinde bunun olacağını göreceksiniz. | TED | لو فكرت في قطاع الكمبيوتر وكيف بدأوا صناعة الكمبيوترات الضخمة حتى وصلوا للحاسبات الآلية الصغيرة وهي اكثر قوة واسرع في كل مرة نفس الشيء يحدث مع قراءة الجينات في الوقت الحالي نحن على وشك امكانية قراءة الجينوم البشري بسعر 5 ألف دولار في ساعة أو نصف ساعة سترون هذا يحدث خلال الخمس السنوات القادمة |
bilgisayarlara göre, tüm yarış boyunca ya arkanda ya da önündeymiş hep. | Open Subtitles | بحسب الكومبيوتر قال إنه يكرض خلفك أو أمامك طوال السباق |
bilgisayarlara meraklıydım, matematikle ilgiliydim, fizikle ilgiliydim. | TED | مهووساَ بالحواسيب ، مهووساَ بالرياضيات ، مهووساَ بالفيزياء . |
Çöpleri karıştırır, bilgisayarlara girer... kendileri yazmak dışında her şeyi yaparlar. | Open Subtitles | هم يبحثون في النفايات، ويخترقون الحواسيب كل شيئ بإستثاء كتابته بأنفسهم. |
Diğer bilgisayarlara güç vermeye çalış. | Open Subtitles | حاولي تشغيل بعض أجهزة الكمبيوتر المحمولة |
İngiltere üzerinde, uzayda bir patlama tost makinesinden gelişmiş bilgisayarlara ve savunma sistemlerimize kadar, içinde mikro çip olan her şeyi kulanılmaz hale getirir. | Open Subtitles | إنفجار واحد من الفضاء الخارجي على المملكة المتحدة وكل شئ برقاقة داخلة من محمصة الخبز الكهربائية إلى أجهزة الكمبيوتر المعقدة وأنظمتنا الدفاعية سيصبح عديم الفائدة |
bilgisayarlara güvenlik duvarları kuruyoruz. | Open Subtitles | و نزود جميع أجهزة الكمبيوتر بنظام "جدار النار". |
- bilgisayarlara program kuruyorum. | Open Subtitles | أنا أقوم بتحميل ملفات مشاركة بين الحواسب الآلية |
bilgisayarlara yetecek elektriğiniz olmasını, toplantılarınız için klimanız olmasını, ve olur da işler ters giderse diye çıkış yapma saatleri konusunda sıkboğaz edilmemeyi istersiniz. | Open Subtitles | أنت تحتاج لطاقة من أجل الحواسب الآلية تكييف من أجل الإجتماعات و سبيل لإفراغ المكان بسرعة |
Sadece bilgisayarlara, arabalara ve iletişim araçlarına zarar verir. | Open Subtitles | الحواسب والمركبات ووسائل الاتصال وتلك الأشياء |
Bu insan tarihinde çok degerli bir an, çünkü insanlarin antik çaglardan beri sormus olduklari bu filozofik soruya cevap verecek bilgiye isik dedektörlerine, bilgisayarlara, teleskoplara sahibiz. | Open Subtitles | انه لحظة خالدة في تاريخ البشرية والذي فجأة حصلنا عليه بين ايدينا التلسكوبات, الكمبيوترات, كاشفات الضوء, |
bilgisayarlara pek meraklı değilim, aslında hiçbir işe değilim. | Open Subtitles | أنا حقيقة لست رجل كمبيوتر ، أنت تعلمي أو أي نوع من العمل |
Sen uzakta bir yerde bilgisayarlara sızıyordun! | Open Subtitles | لقد كنتَ تتنصّت على كمبيوتر في مكان ما |
İş bilgisayarlara gelince çaresiz vaka olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | إنها تقول عندما يأتى الأمر للحواسيب ، فأنت يائس لفعل شئ |
- Biliyorum ama bilgisayarlara ulaşmalıyız. | Open Subtitles | أعرف ولكننا لابد أن نصل للحاسبات |
İşini yapması için bilgisayarlara güvenmeyi kes. | Open Subtitles | وتوقفي عن الاعتماد على الكومبيوتر ليقوم بعملك |
Ve bazen bilgisayarlara bile güvenmemiz gerekir. | TED | وبعض الأحيان ينبغي أن نثق بالحواسيب. |
Konuşmasının televizyonda yayınlanmasını sağlayabilirsem ve sembolünü de cep telefonlarına ve bilgisayarlara gönderebilirsem... | Open Subtitles | إذا إستطعت أن أؤمن لها خطاب على التلفاز وسيصبح الرمز على الحواسيب والهواتف |
Eğer modern yarı iletkenlere, bilgisayarlara, mobil cihazlara ve internete erişebilseydik. | TED | لو كنا نتوفر على أشباه الموصلات الحديثة حينها، والحواسيب والهواتف المحمولة والأنترنت؟ |