Duvarlardaki şeklin ne olduğunu biliyordu ve ölen adamı da tanıyordu. | Open Subtitles | لقد تعرفت علي الأشكال التي علي الحوائط و كانت تعرف الشخص الميت |
Şahane bir gözlem yeteneği vardı ve fotoğrafçılık sanatına dair çok şey biliyordu ve Cristina'ya estetik ve fotoğraf çekmenin incelikleriyle ilgili birçok şey öğretti. | Open Subtitles | كان لديها عين ممتازة و كانت تعرف الكثير عن التصوير و علمت كريستينا الكثير عن التقاط الصور |
Çok aptal görünüyordu ama baskı altındayken ne yapması gerektiğini biliyordu ve yaptı. Çocuğun yalan söylediği için mi havaya girdin? | Open Subtitles | كانت تبدو بغاية الغباء، لكن عندما حلّت اللحظة، كانت تعرف ما يجب فعله وفعلته |
Reddington'ın kim olduğuna ve seninle olan bağlantısına dair... anlattığı her hikaye-- yanıtlar aradığını biliyordu ve... hayatına tekrar girmek için bu fırsatı değerlendirdi. | Open Subtitles | كل القصص التي أخبركِ إياها (ريدينجتون) بشأن هويته ... وصلته بكِ لقد علم أنكِ سوف تبحثين عن إجابات |
Evet, ama bunu sadece kocası biliyordu ve o mücevherler; | Open Subtitles | نعم , ولكن زوجها فقط هو الذى يعلم ذلك |
Samuel Prometheus'un sabote edileceğini biliyordu... ve bu bilgi onu öldürdü. | Open Subtitles | سامويل كان يعلم ان بروميثيوس خُربت. وهذه المعلومة السبب في قتله. |
Kesinlikle, Lindsay bunu biliyordu ve annesini endişelendirmemek için mali sıkıntılarından kurtulana kadar annesini teselli etmek için bu yolu buldu. | Open Subtitles | بالضبط,و ليندساي لا بد أنها كانت تعرف ان والدتها ستكون قلقة عليها لذلك اخبرتها انها عثرت على شقة |
Zorla giriş belirtisi yoktu, bu yüzden o katili biliyordu ve onu içeri aldı diye düşünülmüş. | Open Subtitles | لذا إفترضنا أنها كانت تعرف القاتل، وسمحت له بالدخول. |
Babasının durumunu biliyordu ve bundan yararlandı mı? | Open Subtitles | ماذا,كانت تعرف بحالة والدها و قامت بإستغلالها؟ |
Evet bence biliyordu,..., ve bir şekilde kabullenmişti. | Open Subtitles | كلا ، أعتقد أنها كانت تعرف وأعتقد أنها بطريقة ما موافقة |
Bunu biliyordu ve hiç umursamadı. | Open Subtitles | كانت تعرف و لم تهتم على الإطلاق |
Bunca zaman biliyordu ve şimdi bu resim. | Open Subtitles | كانت تعرف طيلة الوقت. و... الآن هذه الصورة. |
Hakkımdaki herşeyi biliyordu ve borçlarımı ödedi. | Open Subtitles | كانت تعرف كل شىء عنى، و دفعت ديونى |
Senin farkındaydı. ilaçların farkındaydı, planının farkındaydı, Bedford Hills'i biliyordu, ve bu yüzden O'nu öldürdün. | Open Subtitles | كانت ملكاً لكَ كانت تعرف عن المخدّرات عرفت عن هذه الخطة عرفت حول "بيدفورد هيلز" ولهذا السبب قتلتها |
Tam olarak ne istediğini biliyordu ve bunu elde etmek için Allen'ı sömürüyordu. | Open Subtitles | كانت تعرف بالضبط ما كانت تلاحقه ودمرت " آلن " للحصول عليه |
Öleceğini biliyordu ve ona yardım edebileceğim hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | كانت تعرف انها ستموت , ولم يكن بإمكاني ان افعل شيئا لمساعدتها . |
Şöyle ki, Dr. Charne-Sayre'ın ölümü, kendisinin uzmanlık alanıyla birlikte düşünüldüğünde gösteriyor ki, Doktor toksin hakkındaki bazı şeyleri, mesela kökenini biliyordu ve bu bilgi, Müdür Yardımcısı Skinner'ın apartmanındaki adamın ölümüyle direkt olarak ilişkilendirilebilir. | Open Subtitles | أن موت د. (كارنى-ساير) بالنظر لمجال خبرتها. يؤكد بشدة أنها كانت تعرف شيئاً عن السم. |
Reddington'ın kim olduğuna ve seninle olan bağlantısına dair... anlattığı her hikaye-- yanıtlar aradığını biliyordu ve... hayatına tekrar girmek için bu fırsatı değerlendirdi. | Open Subtitles | كل القصص التي أخبركِ إياها (ريدينجتون) بشأن هويته ... وصلته بكِ لقد علم أنكِ سوف تبحثين عن إجابات |
Evet, ama bunu sadece kocası biliyordu ve o mücevherler; | Open Subtitles | نعم , ولكن زوجها فقط هو الذى يعلم ذلك |
Herkes bir şeyler olduğunu biliyordu. Ve kimse hiçbir şey yapmadı. | Open Subtitles | الجميع كان يعلم بحدوث أمر ما ولم ينبس أحد ببنت شفة. |
Belki de biliyordu ve postulatı böylece yazdı ki kendisinden sonraki meraklı akıllar detaylarını çıkarsınlar. | TED | ربّما كان يعلم وكتب عن قصد المُسلَّمة المتوازية بهذه الطريقة ليدع العقول الفضولية بعده أن يستخرجوا التفاصيل |