Bütün bunlar aslında bir insanın erkek mi, kadın mı olduğunu bilmekten önemli ölçüde çok daha güçlü ve kullanışlıdır. | TED | فعليّاً، كل هذه الأمور أكثر تأثيراً وفائدة بوضوح من معرفة جنس المستهلك. |
İçinde bir insanın büyüdüğü bilmekten daha heyecan verici başka bir şey olamaz. | Open Subtitles | أنتما لا تفهما. لا شيء أكثر إثارة... من معرفة وجود بشري ينمو بأحشائكِ. |
Her şeyin bir gün düzeleceğini bilmekten kaynaklanan cesaret. | Open Subtitles | الخوف الذي يأتي من معرفة أن كل شيء سيصبح بخير. |
Aslında, beni bu on adama güvenebileceğimi bilmekten başka hiç bişey daha mutlu edemez. | Open Subtitles | في الحقيقة، لا شيء قد يجعلني اسعد من معرفة ذلك حينما ساتمكن من الثقة ب10 اشخاص كنت اتسائل حولهم |
Kendimi bilmekten beni engelleyen büyüyü kırabilirler. | Open Subtitles | يمكنهم أبطال السحر الذي يمنعني من معرفة نفسي |
Neler olduğunu bilmekten korkuyor musun? | Open Subtitles | هل أنت خائف من معرفة ماذا حدث ؟ |
En azından her zaman bilmekten öte tahmin etmek. | Open Subtitles | وأن تخمن أخيرا بدلا من معرفة كل شئ |
Gerçekte ne istediğimi bilmekten. | Open Subtitles | من معرفة الذي أريدة حقاً |
Clark'ın sana bir daha asla aynı gözle bakmayacağını bilmekten. | Open Subtitles | من معرفة أن (كلارك) لن ينظر إليك أبداً بنفس الطريقة ثانية |