Bilgisayar kullanan adam bu spor hakkında hiçbir şey bilmiyordur. | Open Subtitles | أي أحد يستخدم الحواسب لا يعرف شيئاً عن هذه اللعبة. |
Belki Strozzi sizinle çalıştığımı henüz bilmiyordur. | Open Subtitles | لربّما ستروزّي لا يعرف بأنني أعمل لديك الآن. |
Muhtemelen başka bir erkek olduğunu da bilmiyordur. | Open Subtitles | و من المحتمل أنه لا يعرف ان هناك رجلاً أخراً متورطاً |
Muhtemelen Başbakan Zhuge, etrafımızın bu kadar çok düşman askeriyle sarıldığını bilmiyordur. | Open Subtitles | على الأرجح أن الوزير زهووغ لا يعلم أننا مُحاصرون من قِبل هذه الأعداد الكبيرة من العدو |
Belki apandistin vajinandan geçtiğini bilmiyordur. | Open Subtitles | ممكن لايعرف أنه الفرق بين زائدتك الدودية من رحمك |
O adamın, bizim ne kadar sıkıntıyı atlattığımız konusunda hiçbir fikri yok. Belki de annemin bir hastalık yüzünden öldüğünü bile bilmiyordur. | Open Subtitles | كيف عانينا وذقنا الأمرين وكيف مرضت والدتي وماتت، أنا واثقةٌ بأنه لا يعرف بشأن هذا. |
Belki kimse bilmiyordur. Doktor olmak bilmeye yetmiyor. | Open Subtitles | لا يعرف احد هذا والاطباء ربما لا يعرفون هذا |
Babam çok uzun bir süredir tek başına yaşayan biri. Belki de hayatını başka şekilde kurmayı bilmiyordur. | Open Subtitles | أبي على حاله منذ فترة طويلة ربما هو لا يعرف كيف يعيش بطريقة أخرى |
Jorge kadının ismini bilmiyorsa kadın da onunkini bilmiyordur. | Open Subtitles | اذا كان هو لا يعرف اسمها فبتاكيد هى لا تعرف اسمه |
bir şekilde alıyordur ama nasıl yapılacağını da bilmiyordur Allah bilir! | Open Subtitles | في السوق السوداء لكنه لا يعرف كيف المضي بها لوحده |
Ne yaptığını bilmiyordur, yarına kendine gelir diyordum. | Open Subtitles | أتعرف إنه لا يعرف ما الذي يفعله وغداً سيرجع لحالته الطبيعية تماماً |
Eminim Sara Holden'in deri dökülmesini hala bilmiyordur. | Open Subtitles | أنا متأكد ان الفتى لا يعرف عن موضوع قشرة جلد سارا هولدينج الان |
Belki de..şurdaki piç hiç bilmiyordur bile | Open Subtitles | فقط ربما احمق لا يعرف أن مضاجع موكلي مثل رمي |
Eminim o da bu konuda ne yapacağını bilmiyordur. | Open Subtitles | .انا واثقٌ بأنه لا يعرف ما سيقوم بفعله كذلك |
Muhtemelen ne yaptığını bilmiyordur. | Open Subtitles | على الأرجح أنه لا يعلم بأنّه من يقوم بذلك |
Bir çoğunuz yeni gezegenimiz Carpathia'ya neden bu ismi verdiğimizi bilmiyordur. | Open Subtitles | الكثير منكم لا يعلم لماذا سمينا كوكبنا الجديد بهذا الإسم |
Hayvan zaten ölmüştür ama henüz kendisi bunu bilmiyordur. | Open Subtitles | و يظل يركض ، احياناً لمسافة كبيرة الحيوان قد مات بالفعل ، لكنه لا يعلم ذلك حتى الآن |
Endişelenecek hiçbir şey yok. Arabaya bomba koymayı bilmiyordur sanırım. | Open Subtitles | لا يوجد شيئاً لتقلق بشأنه اعتقد انه لايعرف كيف يربط او يسلكُ سيارة بهذه الطريقة |
Jackson ne yaptığını bilmediğine göre muhtemelen birinin onu kontrol ettiğini de bilmiyordur. | Open Subtitles | لو أن "جاكسون" لا يعرف ماذا يفعل ، إذن محتمل أنه لايعرف أن شخصٌ ما يتحكم به |
Sonra dedin ki öldüğünü kimse bilmiyorsa, ona borçlu olduğunu da kimse bilmiyordur? | Open Subtitles | ففكرت إذا لم يعلم أحد بموتها فلن يعلم أحد أنك مدين لها بالمال ؟ |
Ama muhtemelen çoğunuz hayatımı şuradaki gence âşık olarak geçirdiğimi bilmiyordur. | Open Subtitles | على ما يبدو معظمكم لايعلم لقد اضعت حياتي في حب الفتى الذي يعيش هناك |
Program tuşlarını bile bilmiyordur. | Open Subtitles | وعلى الأرجح أنه لا يجيد برمجة الأزرار. |