"bilmiyorlar" - Traduction Turc en Arabe

    • يعرفون
        
    • يعلمون
        
    • يعرفوا
        
    • لايعرفون
        
    • لايعلمون
        
    • يجهلون
        
    • يعلموا
        
    • يعلمان
        
    • لا يعرفان
        
    • يَعْرفونَ
        
    • يدركون
        
    • لا يعرفن
        
    • يعرفونه
        
    • لا يفقهون
        
    • لا يفهمون
        
    Şimdi arabanın gitmiş olduğunu öğrenmişlerdir... ama nereye gittiğini bilmiyorlar. Open Subtitles لاكن الآن يعرفون ان السيارة ذاهبة لكنهم لا يعرفون أين
    Söyle Tanrım... Söyle bana, biliyorlar mı, yoksa bilmiyorlar mı? Open Subtitles قلي شيئا واحدا يارب, أهم يعرفون أم هم لا يعرفون
    Onlar doğmadan önce bu adamın ordusunda çavuş olduğumu bilmiyorlar. Open Subtitles ولا يعرفون باني انتمي الى الجيث من قبل ان يولدو
    Bu benim işimde de genellikle kullandığım bir teknik, çünkü insanlar görüntülendiklerini bilmiyorlar. TED وهذا هو الأسلوب المفضل لدي في عملي لأن الناس لا يعلمون أنهم مراقبون.
    Bir şeyler gerçekten değişiyor. Tam olarak neler olduğunu pek bilmiyorlar. Open Subtitles كما تعلم ان الامور تتغير وهم لا يعلمون ما الذي يجري
    Köylüler onun artık lanetli olduğunu düşünüyor, ve onunla ne yapacaklarını bilmiyorlar. TED سكان القرية اعتقدوا أنها أصيبت بلعنة; لم يعرفوا ما الذي سيفعلوه بها.
    Herkes bir şey biliyormuş gibi konuşuyor, ama hiçbir şey bilmiyorlar. Open Subtitles الناس تحاول وضع تفسير لما يحدث لكنهم لا يعرفون أي شيء
    Bu herifler hangi asırda yaşadığımızı bilmiyorlar, sense hala zamanlamadan mı bahsediyorsun? Open Subtitles هؤلاء الأشخاص لا يعرفون في أي قرن نحن وأنت تتحدث عن الوقت؟
    Hayır, denedim. Hiçbir şey bilmiyorlar. Önce şeker şurubunu koymalısın. Open Subtitles لقد حاولت، لا يعرفون أي شيء، عليك وضع الشراب أولاً
    Bazıları 8 bebeğin şans olduğunu söylüyor ama dokuzun zevkini bilmiyorlar. Open Subtitles يقول البعض إن الأطفال الـ8 نعمة ولكنهم لا يعرفون بهجة الـ9
    Adamlarınız silah bulundurmak ve saklamak hakkındaki... kamp kurallarını bilmiyorlar mı? Open Subtitles و رجالك يعرفون قوانين المخيم بشأن حيازة و إخفاء اسلحة, أليس
    Çünkü bu salaklar, uygun bir adayın neye benzediğini bilmiyorlar. Open Subtitles هذا لأن هؤلاء الحمقى لا يعرفون المرشح المؤهل عندما يروه
    "Onlar benim hakkımda herşeyi b ildiklerini sanıyorlar Fakat hiçbir şey bilmiyorlar. Open Subtitles يعتقدون أنهم يعرفون كل شيء عني لكنهم في الحقيقة لايعلمون أي شيء
    Müşterilerim, onun hakkında hiçbir şey bilmiyorlar. Bu yüzden pek satılmıyor. Open Subtitles زبائني لا يعلمون عنه اي شيء لذلك لا يوجد طلب عليه
    Riley'yle komandolar onu durdurdu. Ama onun Oz olduğunu bilmiyorlar. Open Subtitles رايلي و رفاقه استوقفوه، و لكنهم لا يعلمون أنه أوز
    Bu tepkiden bıkmış oluyorlar ama bu duyguların sebebini bilmiyorlar. Open Subtitles و هم لا يعلمون حقيقة من أين أتت تلك المشاعر
    Susie'nin yengem olduğunu bilmiyorlar. Open Subtitles هم لم يقابلوا سوزي لا يعرفوا أنها زوجة أخي
    Geçmişimle ilgili hiçbir şey bilmiyorlar, kimdim ya da ne yaptım bilmiyorlar. Open Subtitles إنهم لايعرفون أي شيء عن ماضيي ،من كنت أو ما الذي فعلته
    Neler yapabileceğimi bilmiyorlar. Ne yapabildiğimi. Open Subtitles يجهلون ما أنا قادرٌ عليه ويجهلون ما يمكنني فعله
    Gemide olduğumuzu bilmiyorlar. Yoğun bir şekilde korumaları için sebep yok. Open Subtitles انهم لا يعلموا اننا على السفينة ليس هناك سبب لحراسة قوية
    Bu ikisi, "com-shuk"un ne olduğunu bile bilmiyorlar. Anlat onlara. Open Subtitles هذان الإثنان لا يعلمان ما هو الإتصال , أخبرهما ؟
    Büyüttüğüm o iki çocuk, geçmişimde nasıl bir yaşamım olduğunu bilmiyorlar. Open Subtitles طفلين أحاول تربيتهما، اللذان لا يعرفان نوع الحياة التي كنتُ عليها
    Mitralyözün hala çalıştığını bilmiyorlar. Open Subtitles هم لا يَعْرفونَ ماذا يستطيع ان يفعل الرشاش
    Şu an ki nesilde çocuklara bakıp çok el bebek gül bebek büyütülüyorlar nelere sahip olduklarını bilmiyorlar, ayrıcalıklı bir nesil yetiştiriyoruz gibi şeyler düşünüyor musun? TED هل ننظر إلى الجيل القادم و نفكر أن أطفالنا مدللون ولا يدركون النعم التي لديهم, هل نربي جيلا ذو إمتيازات..
    Bekar insanlar gerçek mutluluk ne bilmiyorlar. Open Subtitles الغير متزوجات لا يعرفن ما هي السعادة الحقيقية
    Aptal kutusunda birbirini öldürüp sevişen insanları öyle uzun zaman izlemişler ki, başka bir şey bilmiyorlar. Open Subtitles كانوا يشاهدون أناساً يقتلون بعضهم البعض عبر التلفاز لفترةٍ طويلة هذا كلّ ما يعرفونه
    Çok sağ ol. Beni kovabilirlerdi ama şansıma bunu dilimizde nasıl söyleyeceklerini bilmiyorlar. Open Subtitles شكرا، كان من الممكن أن أفصل لولا أنهم لا يفقهون كلمة من الانجليزية
    Bu klasik müzik adamları pek rock piyasasını bilmiyorlar tamam mı? Open Subtitles ..اصحاب الموسيقى الكلاسيكة هؤلاء لا يفهمون شيئاً عن تجارة الروك, حسناً؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus