"bilmiyorsunuz" - Traduction Turc en Arabe

    • لا تعرفون
        
    • لا تعرفين
        
    • لا تعلمون
        
    • أنت لا تعرف
        
    • لا تعلمين
        
    • لا تعرفان
        
    • لاتعرف
        
    • لا تَعْرفُ
        
    • لاتعرفون
        
    • أدنى فكرة
        
    • أنت لا تعلم
        
    • تجهلون
        
    • لاتعلمون
        
    • لا تدري
        
    • لا تعرفوا
        
    Dur, anladım. Siz turneye çıkmanın ne demek olduğunu bilmiyorsunuz. Open Subtitles انتظروا, فهمت أنتم لا تعرفون معنى أن نكون فى جولة
    Sokakta biriyle konuşmak garip olabilir; size nasıl karşılık vereceklerini bilmiyorsunuz. TED يمكنُ أن يكون غريبًا التحدث إلى شخص ما في الشارع؛ لا تعرفون كيف ستكون ردة فعلهم.
    Hayatın ne kadar zalim olduğu hakkında bir sikim bilmiyorsunuz. Open Subtitles لا تعرفين كيف يبدو هذا بالخارج ليس لديك أى تجربه
    Ama bilmiyorsunuz neden dolayı kaçtığımı ve bu sebeple korkmuş olduğumu. Open Subtitles لكنكم لا تعلمون بالذى مررت به وكل ذلك لأننى كنت خائفة
    Siz liberaller bir bok bilmiyorsunuz, çünkü sizin hiç ananızı ağlatmadılar. Open Subtitles أنت ليبرالي , أنت لا تعرف هذا القرف لأنك لست مثلياً
    Hiçbir şey bilmiyorsunuz. Eğer bildiğinizi sanıyorsanız, tahmin ettiğim kadar akıllı değilsiniz demektir. Open Subtitles لا تعلمين شيئاً، لو كنت تظنين غير ذلك، فأنت لست بالذكاء الذي ظننته
    Ama, siz kürenin nasıl göründüğünü bilmiyorsunuz. TED لكنكم لا تعرفون كيف يبدو شكل الجسم الكروي.
    Siz de hiçbir şey bilmiyorsunuz, değil mi? Open Subtitles أنتم لا تعرفون شيئاً حول شيئ أليس كذلك ؟
    Kızılderililer hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz. Hiçbiriniz. Open Subtitles من المؤكد إنكم لا تعرفون شيئاً عن الكشافة الهندية
    Sorun şu ki, siz tekneler hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz. Open Subtitles مشكلتك يا آنسه انك لا تعرفين شيء عن القوارب
    Belli ki istihbarat hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz. Open Subtitles من الواضح انكى لا تعرفين شيئا عن عمل المخابرات
    - Çünkü cevabı bilmiyorsunuz. - Bu soruyu kimse cevaplayamaz. Open Subtitles ــ لأنِك لا تعرفين الجواب ــ لا أحد يستطيع إجابة ذلك السؤال
    Belki bunu bilmiyorsunuz, ama benimle burada bir yıldönümü kutluyorsunuz. TED ربما لا تعلمون هذا ولكنني اليوم أحتفل بذكرة سنوية .
    Ne olduğunu bilmiyorsunuz çünkü anlayamadınız. TED حسنًا، إنكم لا تعلمون معنى ذلك نظرًا لأنه لا يمكنكم فهمه.
    Adamım siz ne zaman gitmeniz gerektiğini bilmiyorsunuz değil mi? Open Subtitles أنت لا تعرف متى تترك الناس و شانهم , صحيح؟
    Bu gezegendeki bir şey. Bunu nasıl kontrol edeceğinizi bilmiyorsunuz. Open Subtitles على هذا الكوكب إذاً أنت لا تعرف كيف تتحكم به
    Siz ne istediğinizi bilmiyorsunuz. Open Subtitles طوربيد يا آنسة انت لا تعلمين حقيقة ماذا تسألين
    Çiçekleri kime sattığınızı ya da onlarla ne yapacaklarını bilmiyorsunuz. Open Subtitles أنتما لا تعرفان لمن تبيعان زهوركما أو ماذا يفعلون بها
    Saygısızlık olarak almayın ama neyle karşı karşıya olduğunuzu hiç bilmiyorsunuz. Open Subtitles بدون إستهزاء، أنتَ لاتعرف لديكَ ادنى فكرة عن الذي تتعامل معهُ.
    Kıyafet almak istediğinizi söylediniz, ama ne tip kıyafet olduğunu bilmiyorsunuz. Open Subtitles تَقُولُ بأنّك تُريدُ شِراء الملابسِ، لَكنَّك لا تَعْرفُ ما نوعَها.
    Onların bunu yapabileceklerini değil sadece,aynı zamanda nasıl yaptıklarını da bilmiyorsunuz. Open Subtitles ليسوا الوحيدين الذي يمكن أن يفعلوا ذلك فقط أنتم لاتعرفون كيف
    Sinirlisiniz ama nedenini bilmiyorsunuz. Kendinizi suçlu hissediyorsunuz nedeni hakkında fikriniz yok. Open Subtitles تشعر بالغضب ولا تعرف السبب تشعر بالذنب وليس لديك أدنى فكرة عن السبب
    Ve bazı benzerler ile, onlar gayet iyiler. Onların gerçek olup olmadığını bilmiyorsunuz. TED ومع بعض المتشابهات, هم جيدين للغاية أنت لا تعلم إذا كانوا حقيقيين ام لا
    Hangi bina, kaçıncı kat, hangi oda. Ailenizin hangisinin içinde olduğunu bilmiyorsunuz. Open Subtitles أيّ بناء وأيّ طابق وأيّة قاعة، تجهلون مكان ذويكم بالداخل.
    Çünkü siz ibişler bu kaçış hakkında hiç bir şey bilmiyorsunuz. Open Subtitles لأنكم أيها المهرجين لاتعلمون شيئاً بشأن هذا الهروب
    Hatta, 30 dakika önce istediğiniz ısı koruyucuyu alınca da ne olacağını bilmiyorsunuz. TED لا تدري إن كنت ستحصل على البطانية التي طلبتها من نصف ساعة.
    Size şans dilemek isterdim ama siz onunla ne yapacağınızı bile bilmiyorsunuz. Open Subtitles أتمنى لكم حظا طيبا ولكنكم لا تعرفوا ما تفعلونه عندما تحصلوا عليه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus