"bir çözüm değil" - Traduction Turc en Arabe

• ليس حلاً
• ليس هو الحل
• ليس حلا
• ليس حل
• ليس حلّاً

Bu bir çözüm değil. Bir PAM roketi yeterince itiş gücü sağlamaz.
هذا ليس حلاً يا فرانك ، صاروخ واحد لا يكفي لتوجيهه اصلاً

Bu kalıcı bir çözüm değil, tamam mı?
افهموا ، أن هذا ليس حلاً دائماً

Belki hiç kimseye. Kitabı toplatmak bir çözüm değil.
ربما ليس الجميع، ولكن سحبه من السوق ليس هو الحل.

Senin beni dinlemen için sana para ödemem bir çözüm değil.
دفع لك الاستماع إلى لي ليس هو الحل.

- Sana diğer odada uyurum demiştim. - Bu bir çözüm değil ki.
ـ لقد أخبرتك أنني سوف أنام في غرفة أخرى ـ هذا ليس حلا

Tuzağa düşürüldükleri için diğer direnişciler de teslim olsunlar. - Teslim olmak bir çözüm değil.
ـ الإستسلام، ليس حلا ـ ثم ماذا؟

Bu kalıcı bir çözüm değil ama çalışması gerekir değil mi?
انه ليس حل دائم، ولكن ينبغي له أن يعمل، أليس كذلك؟

Mükemmel bir çözüm değil ama bir başlangıç.
ليس حلّاً مثاليّاً لكنّه بداية

Bu, uzun vadede bir çözüm değil.
‏هذا ليس حلاً على المدى البعيد.

Bu iyi bir çözüm değil.
هذا ليس حلاً جيدا

Kalıcı bir çözüm değil yine de.
هذا ليس حلاً دائماً

Ama bu pek uzun süreli bir çözüm değil.
لكنه ليس حلاً طويل الاجل

Oğlum, bu bir çözüm değil.
بُني هذا ليس حلاً

İntihar bir çözüm değil.
الانتحار ليس هو الحل

Ölüm bir çözüm değil.
الموت ليس هو الحل!

Ay Tanrıçası Market'i patlatmak 21. yüzyıla özgü bir çözüm değil.
تفجير متجر آلهة-القمر ليس حلا في القرن الواحد والعشرين.

Bu bir çözüm değil, bir trajedi.
هذا ليس حلا إنه مأساة

Kalıcı bir çözüm değil.
ليس حلا على المدى الطويل

Ama intihar bir çözüm değil sadece bir diğer bencil harekettir.
الإنتحار ليس حل على الإطلاق هذا فقط من فعل الأنا المحورية داخل نفسها

Dur! Yapma bunu. Şiddet bir çözüm değil.
توقفوا لا تقوموا بهذا العنف ليس حل

Saçmalamayı bırak Rebecca, intikam bir çözüm değil.
اصرخي بصوت عالي ربيكا الانتقام ليس حل

- Chester, bu bir çözüm değil.
و لكن هذا ليس حلّاً