Patron , düşündümde Ben hem de, kanepeleri satın alacağım, perde koyacağım, bedsheets ve bir çamaşır makinesi. | Open Subtitles | حسنا، يجب أيضا أن أجلب أريكة، أغطية سرير ستائر و غسالة |
Bir keresinde, içinde hâlâ çamaşır olan bir çamaşır makinesi buldum orada. | Open Subtitles | لقد وجدت غسالة هنا في السابق ولايزال بداخلها ملابس |
Noel'de sana kötü bir çamaşır makinesi aldım yani, öyle mi? | Open Subtitles | لذا الآن أنا جلبت إليك ِ غسالة سيئة لعيد الميلاد |
Neredeyse tüm Amerikalılar, eşlerini bir çim biçme makinesi ya da bir çamaşır makinesi için satabilirlerdi. | Open Subtitles | ... مبنية على نظريتى , أن أغلب الأمريكيين سيبيعون زوجهم .... للحصول على مُجففة للصحون |
Neredeyse tüm Amerikalılar, eşlerini bir çim biçme makinesi ya da bir çamaşır makinesi için satabilirlerdi. | Open Subtitles | سيبيعون زوجهم .... للحصول على مُجففة للصحون . المجرورة على إطارات |
Evlat, klasik havacılığın en kusursuz örneklerinden biri o. Bu pervaneli bir çamaşır makinesi. | Open Subtitles | أيها الطفلة، هذا مثال جيد تماماً لطيران معتق إنها غسالة بمحركات دفع |
Aslında ilk başta gider bir çamaşır makinesi alırdım. | Open Subtitles | حسنٌ، بالواقع، سأشتري غسالة جديدة، |
Noel Ağabeyinin çok büyük bir kalbi var size yeni bir TV, yeni bir buzdolabı, yeni bir çamaşır makinesi aldı ek olarak da, bir mikrodalga, ısıtıcı ve bir de futbol topu aldı. | Open Subtitles | أخوك سانتا كلوز بقلب كبير أحضر لك جهاز تلفاز جديداً و ثلاثة جديدة، و غسالة جديدة و زيادة أيضاً، أحضر ميكروويف و غلاية و كرة قدم |
Evet. Mahzende eski bir çamaşır makinesi ve bir kurutucu var. | Open Subtitles | هناك غسالة ومجفف في القبو |
Sadece bir çamaşır makinesi. | Open Subtitles | انها فقط غسالة ومنشفة |
Sadece bir çamaşır makinesi değil. | Open Subtitles | انها ليست فقط غسالة ومنشفة |
Tek istediğim bir çamaşır makinesi. Glasgow ne durumda? Glasgow'da iş olduğunu duydum. | Open Subtitles | كل ما أريده هو غسالة أوتوماتيكية - ماذا عن (غلاسكو)، لقد سمعت بأن هنالك طلبات عمل هناك - |
Tıpkı bir çamaşır makinesi gibi. | Open Subtitles | وكأنه غسالة آلية |