"bir çocukken" - Traduction Turc en Arabe

    • عندما كنت طفلا
        
    • كنت طفلاً
        
    • عندما كان صبياً
        
    • عندما كان طفلا
        
    • عندما كنتُ
        
    • كنت صبياً
        
    • كنت صغيرة
        
    • كنت طفل
        
    • كنت طفلة
        
    • كانت طفلة
        
    • صبى
        
    • طفولتها
        
    • عندما كنت فتاة
        
    • عندما كنت فتى
        
    • عندما كُنتُ
        
    Küçük bir çocukken, Jack Beauregard'ı oynardım. Open Subtitles عندما كنت طفلا كنت ألعب لعبة الاعتقاد بأني جاك بيوريجارد.
    Ben küçük bir çocukken, babamın mikroskobundan, reçine içine hapsettiği fosilleşmiş böceklere bakardım evde TED عندما كنت طفلاً صغيراً، كنت أنظر في الميكروسكوب الخاص بوالدي الى الحشرات الموجودة في العلبة التي احتفظ بها في المنزل.
    Ölüme yakın bir deneyim yaşadı küçük bir çocukken yangında boğuldu. Open Subtitles لقد مرّ بتجربة اقتراب منالموت... اختنق بحريق عندما كان صبياً صغيراً
    Küçük bir çocukken ona hangi şarkıyı söylediğimi sor. Open Subtitles اسأله ماذا اعتدت أن أغني له عندما كان طفلا صغيرا
    Bazen onlara babamın ben bir çocukken, öldüğü gerçeğini söylüyorum. TED أخبرهم أحياناً الحقيقة كاملةً، بأنه توفي عندما كنتُ طفلة.
    10 yaşında bir çocukken, silahlarla oynamayı bıraktım. Open Subtitles لقد توقفت عن العبث بالأسلحة النارية منذ كنت صبياً في العاشرة
    Henüz küçük bir çocukken bir gün çok büyük bir yıldız olacağımdan emindim. Open Subtitles عندما كنت صغيرة اعتقدت بكل ثقة أنني ذات يوم سأكون نجمة عظيمة جدا
    Küçük bir çocukken bile çok güçlüydün. Open Subtitles عندما كنت طفل صغير كنت مكروه تلمس علي انك شاز
    Ben bir çocukken, evimizde bir ansiklopedi seti vardı. TED وعندما كنت طفلة كان لدينا مجموعة موسوعية في منزلنا
    Eğer Molly küçük bir çocukken doğruları söyleyen bir Noel Babaya rastlasaydı, Open Subtitles لو كانت مولي قد قابلت سانتا صادق عندما كانت طفلة
    Baban, aynı senin gibi bir çocukken Norveç'te yanımda kalıyordu ona da cadılardan bahsetmiştim yani, her şeyin farkındaydı. Open Subtitles عندما كان والدك صبى مثلك و يعيش معى هنا فى النرويج أخبرته أيضاً عن الساحرات
    Her zaman romantikti, küçük bir çocukken bile. Open Subtitles لطالما كانت عاطفيّة, منذ طفولتها.
    küçük bir çocukken, annemle birlikte televizyonda izlemiştik. Open Subtitles عندما كنت طفلا كنت أجلس وأشاهد التلفاز بجوار امي, عندما كنا نراه.
    bir çocukken burayı hep severdin. Open Subtitles فأنت كنت دائما ً تحب هذا المكان عندما كنت طفلا ً
    Ben bir çocukken, okula gidiyordum, her tatilde Gando'ya dönüyordum. TED عندما كنت طفلاً كنت أذهب إلى المدرسة كنت أرجع في كل عطلة إلى غاندو
    bir çocukken, küçük Robert bir kuyunun içine düşmüş. Open Subtitles عندما كان صبياً روبرت" الصغير وقع في بئر"
    O hala küçük bir çocukken güldüğü gibi gülüyor. Open Subtitles لا يزال يبتسم بنفس الطريقة التي كان يفعل عندما كان طفلا صغيرا
    Ben Nijerya'da bir çocukken büyükannem bana söylerdi. TED اعتادت جدتي أن تغنيها لي عندما كنتُ في نيجيريا.
    Ben ufak bir çocukken İtalya'da bu kadar büyük bir aya ne derlerdi biliyor musun? Open Subtitles عندما كنت صبياً في ايطاليا أتعلمين ماذا كانوا يدعون هذه ؟
    Paskalya vakti de geldi zaten. Ben küçük bir çocukken, Noel bana karmaşaymış gibi gelirdi. Open Subtitles عندما كنت صغيرة , كان عيد الميلاد وقتاً محيراً بالنسبة لىّ
    Küçük bir çocukken Rowland ile buraya gelirdik. Open Subtitles عندما كنت طفل صغير اعتدت ان اتى الى هنا مع رولاند
    Ben 6 veya 7 yaşlarında bir çocukken... Open Subtitles عندما كنت طفلة في حوالي السادسة، السابعة
    Çalışmaya bir çocukken başladı, birçok rolünü yerine getirmek için gerekli olan sayısız detayı ezberledi çünkü druidlerin bilgisi yazıya geçirmek için çok kutsal kabul ediliyor. TED لقد بدأت دراسة علم الكهنة عندما كانت طفلة كان عليها أن تحفظ عدد لايحصى من التفاصيل الضرورية لأداء أدوارها الكثيرة حيث كان يعتبر علم الكهنة مقدس جدًا ولايمكن تدوينه في كتب.
    Küçük bir çocukken Trinidad'da sokaklarda, portakallarla. Open Subtitles عندما كنت صبى .. ..فى ترينداد... فى الشوارع كنت ألعب بالبرتقالة..
    Pekala. Siya ufak bir çocukken bile çok teklif alıyordu. Open Subtitles سيا" تحصل على مثل هذا العرض منذ طفولتها"
    Küçük bir çocukken astronot olmak istiyordum ama Kanada'da büyüyen genç bir kız olarak bu benim için mümkün değildi. TED أردت أن أكون رائدة فضاء عندما كنت فتاة صغيرة، ولكن لنشأتي في كندا كفتاة شابة، لم يكن ذلك حقا متاحًا بالنسبة لي.
    Ben küçük bir çocukken, bir Fransız öldürmek için babama söz verdim. Open Subtitles عندما كنت فتى صغير, وعدت والدى لان اقتل رجلا فرنسيا من اجله
    Küçük bir çocukken... eski bir film seyretmiştim... Open Subtitles عندما كُنتُ ولداً، تعلَم، رأيتُ... رأيتُ فيلماً قديماً و ما شابَه، معَ...

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus