Aslında tek bir ölçüm var. Eğer film milletin çıkarlarına hizmet ediyorsa iyi bir filmdir; milletin çıkarlarına hizmet etmiyorsa kötü bir filmdir. | TED | يوجد مقياس واحد فقط لذلك: إن كان الفيلم يخدم أهداف الأمة، فهو فيلم جيد. وإن لم يخدم الفيلم أهداف الأمة، فهو فيلم سيء. |
Bu (MSA) aslında basit olarak çevremizdeki farklı türlerin ortalama biyokütlesinin ne kadarının kaplan, karakurbağası, kene veya diğer hayvanlardan meydana geldiğini gösteren bir ölçüm. | TED | انها بشكل رئيسي مقياس لمتوسط عدد النمور, الضفادع, القراد , وما الى ذلك من الكتلة الحيوية من مختلف الانواع حولنا |
Tek bir ölçüm var: Çocuklara milletin çıkarları için neyin iyi olduğunu öğretirsiniz. | TED | يوجد مقياس واحد لذلك: تدرس للأطفال كل ما يخدم أهداف الأمة. |
Derimize bağlanan başka sensörleri denedik ve hepsi fazla hareket ediyordu. Böylece, iyi bir ölçüm yapabilmek için bu yöntemin en güvenilir yol olduğu sonucuna vardık. | TED | ألقينا نظرة على أجهزة استشعار أخرى والتي يتم الصاقها بجلدك، وببساطة فهي كثيرة الحركة، لذلك وجدنا أن هذه هي الطريقة الوحيدة الموثوقة للحصول على قياس جيد. |
Robot birden fazla değişik şekilde yürüyebilir; bir jiroskopu var, katı halde bir jiroskop, bir ölçüm ünitesi. | TED | الآلي يمكنه السير بالعديد من المشيات المختلفة لديه أداة لتحديد الإتجاهات، أو بوصلة افتراضية مثبتة، وبه وحدة قياس القصور الذاتي. |
Chris, yardım eder misin? Mezurayla bir ölçüm yapalım. | TED | و "كريس"، إن أمكن أن تأتي إلى هنا؟ عندي شريط قياس. |
Farklı görüşlere kıyasla sohbetin aynı konu üzerinde ne kadar dikkat aldığına dair bir ölçüm. | TED | هو مقياس لمدى كون المحادثة مثيرة للانتباه حول هذا الموضوع مقارنة بسواه. |
Grafikte cihazlarımızın dayanıklılığı için çok önemli bir ölçüm olan kullanım ömrünün zamanla geliştiğini görüyorsunuz. | TED | في هذا المخطط، بامكانكم رؤية كيف أن العمر الإفتراضي، وهو مقياس حاسم لمتانة أجهزتنا يتطور مع الوقت. |
Buradaki merkezi sütun, sonuçta bir ölçüm cihazıdır. | Open Subtitles | العمود المركزي هنا هو آلة قياس |
- Çölde kullanılan bir ölçüm birimi. | Open Subtitles | إنها وحدة قياس المسافة في الصحراء. |
Bazen onun hakkında söylediklerimizin aksine, GSYİH, Tanrı tarafından taş tabletlerle indirilmedi. (Gülüşmeler) 20. yüzyılın sorunlarını ele almak üzere, 20. yüzyılda bulunan bir ölçüm aracı. | TED | على عكس الطريقة التى أحيانًا نتحدث عتها، لم ينزل الله الناتج الإجمالي المحلي على ألواح من الحجر. (ضحك) أنها آداة قياس تم اختراعها في القرن العشرين لمواجهة تحديات القرن العشرين. |