"bir ölümlü" - Traduction Turc en Arabe

• فاني
• لى كائن بشرى
• فانية

O taş sandıktan bir tek altın alan bir ölümlü sonsuza dek cezalandırılacaktı.
أي فاني سيأخذ شيئاً من الصندوق الحجري ستحل عليه اللعنة للأبد

Karanlık olan, bir ölümlü gibi yaşayarak kaderini gerçekleştirmenin yolunu arıyordu.
أراد الشرير مراوغة قدره: وأن يعيش كإنسان فاني.

Bu kayışlar ona gücünü veren gücü yani savaşın psişik güçlerini üzerine çekmesine engel olacak ve onu gerçek bir ölümlü hale getirecek.
هذه القيود ستمنعه من الحصول ...على الطاقات النفسية للحرب التي تمده بقوته... وبهذا يتحول إلى فاني

Galiba bir ölümlü yaklaşıyor! Burada ne varmış böyle? Bu yanımdaki güzellik de ne böyle?
يبدو لى كائن بشرى يقترب ماذا لدينا هنا...

Galiba bir ölümlü yaklaşıyor!
يبدو لى كائن بشرى يقترب

Ama emin olmamız gerekiyor özünüzün bozulmadığına bir ölümlü haline gelmediğinize.
ولكن علينا التأكد أن روحك لم تمس إنك لم تصبحي فانية

Efendim, o bir ölümlü ama Tanrı'nın lütfu ile bana ait.
سيدي, إنها فانية لكن بحكم القدر الخالد, إنها زوجتي

Sıradan bir ölümlü değil. O en büyüğü!
إنه ليس مجرد فاني بل رجل عظيم!

bir ölümlü olarak dövüşeceksin.
سوف تقاتل كشخص فاني.

Hiç bir ölümlü Herkül'e zarar veremez.
لا يقدر أي فاني أن يؤذي (هرقل)

Tesserakt herhangi bir ölümlü için çok güçlü.
"التسراكت) كثير جدا على أي فاني)."

Holtz sadece bir ölümlü değil.
(هولتز) ليس مجرد فاني

Klaus, buranın karanlığında açlıkla yatıyorken düşündüğüm tek şey sizlere tek bir ölümlü hayat bıraksam neler olacağıydı.
(كلاوس)، أثناء تمددي هنا أتضور جوعًا في الظلام لم يشغل خُلدي إلّا ما كان سيحدث لو تركتكم تعيشون حياة واحدة فانية.