Basit bir denklemle temsil ediliyor ve güzel bir örüntü. | TED | والذي يمكن أن يتم تمثيله بواسطة معادلة بسيطة، وهو نمط رائع. |
Daktilo yaklaşımının avantajı ise daha genelleşmiş bir çözüm olması, bu herhangi bir örüntü oluştururken daha basit uyarlanabileceği anlamına gelir. | TED | الاستفادة من أسلوب الآلة الكاتبة وذلك لأنها حل أكثر عمومية، مما يعني أن بإمكانها التأقلم بسهولة أكبر لملأ أي نمط. |
Şimdi, şimdi ışığın dalga benzeri olma özelliğinden dolayı, burada, hayli özgül bir örüntü göreceksiniz. | Open Subtitles | الآن، الآن، بسبب الموجه التي تشبه خصائص الضوء، يمكنك مشاهدة نمط معين جداً هنا. |
Böyle bir örüntü beliriyor ve güzel bir örüntü. | TED | لذا هذا النمط ينتج، وهذا نمط رائع. |
Bu çok güzel bir örüntü ve doğru, çünkü 5 + 5 = 2 • 5, vs. | TED | إنه نمط رائع للغاية وهذا صحيح، لأن 5+5=2*5 ، وهكذا. |
Bu şekilde olmak zorunda. Bu güzel bir örüntü. | TED | يجب أن تبدو هكذا. إنه نمط جميل. |
Çünkü bu kuram, büyük patlamanın o denli şiddetli olduğunu öngörüyor ki, uzay süratle genişledikçe mikro dünyadaki küçük kuantum titreşimlerinin makro dünyaya yayılarak kendine özgü bir parmak izi gibi düşünülebilecek, uzayda nispeten sıcak ve soğuk noktalardan oluşan bir örüntü bırakacağını, bunun da güçlü teleskoplar tarafından gözlemlenebileceğini öngörüyor. | TED | لأن النظرية تتنباً ان الانفجار الكبير من الممكن ان يكون شديداً بحيث ان الفضاء قد تمدد بسرعة بحيث ان لوكان لدينا كمية من العالم الدقيق قد يكون تمدده خارجاً الى العالم الكبير منتجاً اثار بصمات مميزة نمط من نقاط اسخن قليلاً و نقاط ابرد قليلاً عبر الفضاء والتي تم رصدها بواسطة التليسكوبات القوية الآن |
Bu da bir örüntü. | TED | وهذا أيضاً نمط. |
Öyle görünüyor ki, bütün o olimpiyat rekorlarını kıran Speedo mayolarında olan dişçiklerin aynısıyla yapıyor. Ama bu özel bir örüntü çeşidi. | TED | اتضح أنه يفعل ذلك عن طريق نفس الأسنان الصغيرة التي تجدونها في مجموعات "سبيدو" للسباحة، و التي حطمت جميع الأرقام القياسية الأولمبية. إنه نمط خاص نوعا ما. |
Bu bir örüntü... sistematik, sapıkça. | Open Subtitles | إن هذا نمط ... منهجي و ملتو |
bir örüntü var. | Open Subtitles | إنّ هناك نمط. |
Hayır, hayır, burada bir örüntü var. | Open Subtitles | -كلا، فثمة نمط هنا، إنما ... |