Orada bir ışık var. Oraya gidip, nereden geldiğine bakmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | هناك ضوء فى البعد وسوف اقود الى هناك لأكتشف اين نحن |
Duvarın tırmanacağın yerinde sürekli hareket eden bir ışık var. | Open Subtitles | هناك ضوء كشاف يتحرك على الجدار حيث ستتسلقون. |
İleride bir ışık var. Belki oradan Çıkabiliriz. Gidelim. | Open Subtitles | هناك ضوء أمامنا ربما يمكن أن نخرج من ذاك الطريق دعنا نذهب |
bir ışık var; Vinci'den bir çocuk. | Open Subtitles | بلى هنالك, صبيٌ من (فينشي) |
Tünelin sonunda senin için bir ışık var. | Open Subtitles | هنالك ضواء مشرق بإنتظارك بعد عتمات المآزق |
Dışarılarda bir yerlerde, başka bir binada başka bir ışık var. | Open Subtitles | في مكان ما، يوجد ضوء آخر في مبنى آخر |
İçinde bir ışık var. | Open Subtitles | يوجد نور بداخلك |
Bu çocukta bir ışık var. | Open Subtitles | هذا الفتى يفهم الموضوع |
İçinde bir ışık var. | Open Subtitles | هناك نور بداخلك |
Küçük odada bir ışık var, adam oraya girer. | Open Subtitles | هناك ضوء في الغرفه الصغرى وهو يذهب لهناك |
Ama hayatımıza devam etmek zorundayız ve içinde hâlâ bir ışık var. | Open Subtitles | لكن علينا متابعة حياتنا. ولايزال هناك ضوء بداخلك. |
En karanlık canlıların iç kısımlarında bile güzel bir ışık var. | Open Subtitles | حتى من أمعاء أحلك الكائنات هناك ضوء جميل |
"Uzaklarda hafif bir ışık var... "dalgalara karşı bize rehberlik eden. | Open Subtitles | "في مكان ما، هناك ضوء بعيد يدلنا على الطريق في هذا الممر المائي الصخري |
Bir elektrik anahtarının üstünde yanıp sönen sarı bir ışık var. | Open Subtitles | هناك ضوء أصفر وامض فوق مفتاح كهربائي |
# Yeryüzünden semaya saçılan bir ışık var. # | Open Subtitles | هناك ضوء يُشرقُ مِنْ الأرضِ إلى السماءِ |
Kuzey batı sahil hattı üzerinde lanet olası bir sinyal ateşi gibi görünen bir ışık var. | Open Subtitles | ''... هناك ضوء'' يبدو أن الأوغاد قد شعلوا النار... |
İçinde bir ışık var ve ben onu görebiliyorum. | Open Subtitles | هناك ضوء يشـُع منكِ, أستطيع أن أراه |
Bay Blue, bir ışık var! | Open Subtitles | سيد أزرق, هناك ضوء |
bir ışık var; Vinci'den bir çocuk. | Open Subtitles | بلى هنالك, صبيٌ من (فينشي) |
Tünelin sonunda senin için bir ışık var. | Open Subtitles | هنالك ضواء مشرق بإنتظارك بعد عتمات المآزق |
Şurada bir ışık var. | Open Subtitles | يوجد ضوء |
İçinde bir ışık var. | Open Subtitles | يوجد نور بداخلك |
Bu çocukta bir ışık var. | Open Subtitles | هذا الفتى يفهم الموضوع |
Bence... orada devasa bir ışık var, ve sonra, | Open Subtitles | اعتقد سيكون هناك نور عظيم وثم |