Bu şempanzelerle olan ilintimiz konusunda hiç bir şüphe yok. | Open Subtitles | لا شك في أن هناك قرابة وثيقة بيننا وبين هذه الشمبانزيات. أجسامنا شبيهة، |
Uygun olup olmadığıyla ilgili en ufak bir şüphe olsaydı... Kesinlikle, yüreğime su serptin. | Open Subtitles | إن كان لديّ أي شك في أهليته، فبكل تأكيد قمت أنت بمحوها |
Sana yalan söyledim çünkü aklında ufacık bir şüphe bile oluşmasını istemedim. | Open Subtitles | لقد كذبت عليك لأنني أردت ألا يكون هناك شك في عقلك |
Ve şimdi, koca bir kesinlik dağının olduğu yerde, kaynağına doğru giden bir şüphe akıntısı vardı, nehirleri vaat eden bir akıntı. | TED | والآن، قديمًا حيث كان هناك جبلًا من اليقين، كان هناك ربيعًا من الشك يهرول في اتجاه قاعدته، ربيعًا واعدًا بالأنهار. |
Fakat neden içimizde az da olsa bir şüphe kalsın? | Open Subtitles | لكن لماذا يجب أن نترك ذرة من الشك فى عقولنا ؟ |
- Tabii mantıklı bir şüphe haricinde. - Neyse ne. | Open Subtitles | لايدع مجالاً بالشكّ. |
Tavır ve konuşmasından, ikimiz arasında ateşin başında kestane kızartan eski dostların arasındakinden farklı bir ilişki olabileceğinden en ufak bir şüphe duymadığı açıkça belli oluyordu. | Open Subtitles | ... و بدا جلياً من تصرفاته و كلامه ... أنه ليس لديّه أدنـى شك في علاقتنا ... بخلاف ذلك كلماته عنـي |
Eee, o zaman düşünmen gereken şeyler var çünkü, anlarsın, eğer kafanda bir şüphe varsa... | Open Subtitles | حينها عليكِ حقاً أن تفكري مليّاً... لأنه إن كان هنالك أيّ شك في ذهنكِ... |
Şimdi, Jack, aklında Lee'nin Marwan'la birlikte çalıştığına dair bir şüphe var mı? | Open Subtitles | الان يا (جاك) هل هناك أي شك في أن (لي) يعمل مع (مروان)؟ |
Eğer bir fikir yerleştirirsem insanların içinde bir şüphe uyandırırsam bu büyüyüp onları ve kahramanları yok eder. | Open Subtitles | إذا استطعت زرع فكرة شك في الناس... فستنمو إلى أن تلتهم إيمانهم... ببعضهم البعض وبأبطالهم |
İçinde herhangi bir şüphe varsa... | Open Subtitles | أعني، إذا كان لديك أي شك في هذا.. |
Muhammed. - Kafamda hala bir şüphe var. | Open Subtitles | محمد ، ما زال هناك شك في قلبي |
-" Eğer kalbinde herhangi bir şüphe varsa, sana unutturmam için izin ver. | Open Subtitles | "ان كان هناك شك في قلبك فانسه" |
En kendini adayan elçinin bile bir şüphe anı olmuştur. | Open Subtitles | .حتّى أكثر الرسل إلتزاماً, يوجد لديهم لحظة من الشك |
Şayet, bu cinayetleri başka birinin işlemiş olabileceği gibi başka bir hipoteze de inanabiliyorsanız, o zaman aklınızda mantıklı bir şüphe oluşmuş demektir. | Open Subtitles | إذا بامكانكم أن تتصوروا فرضية أكثر من اخرى يمكن حدوثها هي أن شخصا آخر ، قام بفعلها سيكون لديكم مجال من الشك في عقولكم |
En küçük bir şüphe ya da güvensizlik hâlinde davacı taraf saldırıya geçecektir. | Open Subtitles | أظهري قليلا من الشك أو الإرتياب وسيقوم المدعي العام بإنقضاضه |
Ve bu, bende inanılmaz bir şüphe uyandırdı. | Open Subtitles | و قد سبب لي ذلك الكثير من الشك |
Ve bu, bende inanılmaz bir şüphe uyandırdı. | Open Subtitles | وتسببت لي في الكثير من الشك |
- Tabii mantıklı bir şüphe haricinde. - Neyse ne. | Open Subtitles | لايدع مجالاً بالشكّ. |