Bir şüpheliyi takip ederken, tutuklama için yardımcı bir ekip gelene kadar, şüpheliyi gözden kaçırmayın. | Open Subtitles | عندما تطارد مشتبه به أبق إتصالا بصريا حتى تستطيع المساندة أن تصل للمساعدة في القبض عليه. |
Bir şüpheliyi sorgulamak hiçbir kanuna aykırı değildir. | Open Subtitles | ليس هذا خرقاً للقانون أن نستجوب أي مشتبه به |
Bauer yasadışı bir şekilde Bir şüpheliyi vuruyor ve sen de tekrar sahaya dönmesine izin veriyorsun. | Open Subtitles | باور يطلق النار على مشتبه به والاّن تسمحين له بالعودة إلى العمل الميداني |
Ben burada altı aydır bir tane ceset bulamadım sen de orada muhtemelen ölü Bir şüpheliyi arıyorsun. | Open Subtitles | ها أنا ذا هنا فارغ اليدين بدون جثة واحدة طيلة 6 أشهر وها أنت تبحث عن مشتبه |
Bir şüpheliyi takip etmek için, öyle süslü oyuncaklara ihtiyacım yok. | Open Subtitles | أنا لست بحاجة إلى الأدوات الفاخرة أن يعلمني أن تدور أحد المشتبه بهم. |
İlk başladığım zamanlarda Bir şüpheliyi takip etmem istenmişti ben de onu araken etrafta koşturup duruyordum ki birden durup şöyle düşündüm, | Open Subtitles | أتذكر عندما انضممت أول مرة وكنت في طريقي وحصلت على استدعاء لمطاردة أحدهم لذا كنت أركض بالجوار، محاولة ايجاده وعندها فجأة فكرت |
40 dakika önce adamımız olduğunu iddia eden Bir şüpheliyi tutuklamışlar. | Open Subtitles | لقد اعتقلوا مشتبه به منذ 30 دقيقه ويدعون انه رجلنا |
Bir ajanımın Bir şüpheliyi soğuk kanlılıkla öldürdüğünü veya başkasının uyuşturucu sorunu olduğunu ve benim rapor etmediğimi. | Open Subtitles | ؟ ان احد عملائي قد يكون قتل مشتبه به بدم بارد او ان احدهم لديه مشكلة مخدرات جدية لم ابلغ عنها |
Böyle Bir şüpheliyi ararken belli şeylere bakarız. | Open Subtitles | هناك معيار واضح نعتبره عند التحقيق في مشتبه به من هذا النوع |
Polisin, başka Bir şüpheliyi işaret eden bulguları sakladığını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | أ تعتقدين أن الشرطة أخفت شيأ من أن يكتشف أن هناك مشتبه به آخر؟ |
İster burada bekle ister kaçan Bir şüpheliyi izle. | Open Subtitles | يمكنك الانتظار هنا أو ملاحقة مشتبه به هارب |
O gece olan olaydaki Bir şüpheliyi teşhis etmemi mi istiyorsunuz benden? | Open Subtitles | الشخص الذي تريدني تمييزه مشتبه به بتلك الليلة ؟ |
Eğer, Frank ikinizin Bir şüpheliyi kaybettiğinizi öğrenirse bundan sonra çıkacağınız tek gizli görev, bölümün yılbaşı eğlencesinde bay ve bayan Noel baba olur. | Open Subtitles | لو فرانك اكتشف انكما فقدتما مشتبه به فالمهمات السرية الوحيدة التي ستحصلون عليها هي |
Bize tam itiraf sunan Bir şüpheliyi gözaltında tutuyorduk, | Open Subtitles | كان لدينا مشتبه به في الحجز، وقد أعطانا إعترافاً كاملاً، |
Tehlikeli Bir şüpheliyi tutuklamak konusunda ekip olarak çalışmak üzere eğitilmişlerdir. | Open Subtitles | "لقد تدربا على العمل بشكل ثنائي" "عند تصفيد مشتبه به خطر" |
Daha önceki baskından kalan polis kanıtı Bir şüpheliyi suçlamak için üzerine yerleştirildi. | Open Subtitles | دليل شرطة من قضية سابقة تم زرعه لتوريط مشتبه به. |
Bir savunma çıkarma acelem arasında Bir şüpheliyi atladım. | Open Subtitles | في تسرّعي لتكوين حجة دفاع، غفلت عن مشتبه به. |
Sonuçta Savcı Yardımcısı Bir şüpheliyi yakalarken üzerine atladın? | Open Subtitles | لذا أنت أوقفت نائب مساعد الدولة من أن يقبض على مشتبه به ؟ |
- Bara kadar takip etmişsiniz. - Bir şüpheliyi takip ediyordum. | Open Subtitles | لقد تبعته إلى حانة - . كنت أتعقب مشتبه به - |
Bir şüpheliyi öldürdükten sonra diğer yetkililerle birkaç kadeh içmek L.A.P.D. geleneği midir? | Open Subtitles | هل هو L.A.P.D. التقاليد، و بعد مقتل أحد المشتبه بهم ، للذهاب إلى أن اقترب منه تور المقبل مع ضباط آخرين ، تناول مشروب أو اثنين؟ |
İlk başladığım zamanlarda Bir şüpheliyi takip etmem istenmişti ben de onu araken etrafta koşturup duruyordum ki birden durup şöyle düşündüm, | Open Subtitles | أتذكر عندما انضممت أول مرة وكنت في طريقي وحصلت على استدعاء لمطاردة أحدهم لذا كنت أركض بالجوار، محاولة ايجاده وعندها فجأة فكرت |