Eğer iki tane kırmızı çekmezsen, bir şansın olmayacak, adamım. | Open Subtitles | إن لم ترسم خطين حمر لن تحصل على فرصة ، يا رجلي |
Sınırdan uzak dur, ikinci bir şansın olmayacak. | Open Subtitles | أبقى بعيداً عن الحدود, لأنك لن تحصل على فرصة ثانية |
Kaç. İkinci bir şansın olmayacak. | Open Subtitles | أهرب من هنا, لأنك لن تحصل على فرصة آخرى |
İkinci bir şansın olmayacak. | Open Subtitles | و لن تحصل على فرصة ثانية |
Kazanabildiğin kadar gün kazanmaya bak. Çünkü ikinci bir şansın olmayacak. | Open Subtitles | إحصل على عدة أيام بقدر ما تستطيع لن تكون هناك فرصة أخرى |
Bu defa ikinci bir şansın olmayacak. | Open Subtitles | هذه المرة، لن تكون هناك فرصة ثانية |
Başka bir şansın olmayacak. | Open Subtitles | لن تحصل على غيرها |
Başka bir şansın olmayacak. | Open Subtitles | لن تحصل على غيرها |
Başka bir şansın olmayacak. | Open Subtitles | لن تحصل على فرصة ثانية |
Bu gidişle öyle bir şansın olmayacak sevgili Ivar. | Open Subtitles | (بتصرفاتك هذه يا عزيزي (آيفار ! لن تحصل على فرصة التقدم في العمر |