"bir şatoda" - Traduction Turc en Arabe

    • في قلعة
        
    Annem, babamın Fransa'daki bir şatoda yaşayan bir prens olduğunu söylerdi. Open Subtitles أمي قالت أن أبي كان أميرًا عاش في قلعة في فرنسا
    1922 martında böyle bir şatoda bir gece kaldım. Open Subtitles في عام 1922 قضيت ليلة مثل هذه في قلعة تقرب جينازو رأينا طفلة صغيرة تحمل شمعة في قلعة زوجة أخي
    Sonuçta Fransa'daki 17. yüzyıldan kalma bir şatoda evlenip içeriye altı tane beyaz atın çektiği posta arabasıyla gireceksen çıkışın da görkemli olmalı. Open Subtitles حسنٌ، أجل، حين تتزوج في قلعة فرنسية من القرن السابع عشر سيكون دخولك مركبة جياد بها ست جياد، لابد أن يكون لك خروج كبير
    Hep birlikte, Afrika'dakı bir şatoda yaşıyorlarmış. Open Subtitles هم جميعاً عاشوا في قلعة في أفريقيا
    Aslında, Fransa'da şarabın kalbindeki bir ilçede harika bir şatoda kalacak. Open Subtitles بالواقع، سيقيم في (فرنسا)، في قلعة رائعة في قلب بلدة النبيذ
    Bir zamanlar, uzak diyarların birinde görkemli bir şatoda, genç bir prens yaşarmış. Open Subtitles في قديم الزمان وسالف العصر والأوان في أرض بعيدة... أمير شاب عاش في قلعة مشرقة.
    Hep birlikte bir şatoda yaşıyorlar. Open Subtitles جميع الملائكة يعشيون معاً في قلعة.
    - Prensesimin onun peri masalı bir şatoda sonlanıyor. Open Subtitles ... نعم، حسنا، أميرتي حكايتها الخرافيه، تنتهي في قلعة
    Karanlık dağların arkasında, iyi korunan bir şatoda yaşıyor. Open Subtitles إنه يقطن في قلعة (غاردن) الموجودة في الجبال السوداء
    İskoçya'da bir şatoda yaşayacaklar 9 bebekleri, 2 ördekleri ve Kevin isimli bir köpekleri olacaktı. Open Subtitles يعيشان في قلعة (في (أسكوتلندا وينجبان تسعة أطفال ،ويربيان بطتين (وكلب اسمه (كيفين
    Ormanın derinliklerinde eski bir şatoda kalıyorduk. Open Subtitles أقمنا في قلعة قديمة وفي وسط الغابة أظن أنها في (أوفيرن) لا أتذكر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus