"bir şey bilmiyordu" - Traduction Turc en Arabe

• يعرف شيئاً
• إشتهر

Herif konuşmak istememişti. Sorsan bir şey bilmiyordu.
أبى هذا الرجل الكلام، ولم يعرف شيئاً

Salak bir hayvan'dı, hiç bir şey bilmiyordu.
إنه حيوان غبي لا يعرف شيئاً

Özel hayatı hakkında bir şey bilmiyordu.
و أنه لا يعرف شيئاً عن حياتها الشخصية - إذاً فقد كذب (دانييل) علينا , ما السبب ؟

Paris'te bulunduğu dönemlerde "bağımsız düşünen, kültürlü biri" olarak ün yapmıştı. o bir yabancıydı... ve hiç kimse hakkında bir şey bilmiyordu.
السير " دي فرونزاك " لديه سمعة جيدة في "باريس " إشتهر بخلاعته وحدة ذكائه

Dur tahmin edeyim 1123 nolu odada her kim varsa bu buluşma hakkında bir şey bilmiyordu çünkü orada bir buluşma olmayacaktı.
ودعني أحزر... أياً كان من في الغرفة 1123 لمْ يكن يعرف شيئاً عن الإجتماع، لأنّه لمْ يكن يُفترض أن يكون هُناك إجتماع في الأصل.

Cameron'un bize katılması hakkında bir şey bilmiyordu.
إنّه لا يعرف شيئاً عن انظمام (كاميرون) لنا

Pasquale da bir şey bilmiyordu.
حتى "باسكوالي" لم يعرف شيئاً!

- bir şey bilmiyordu efendim.
لم يعرف شيئاً - ماذا؟