Bak, aklında yüzlerce telefon var biliyorum, pek heyecan verici bir iş değil ama daha bir şey bulamadın mı? | Open Subtitles | إنصت، أعلم بأنه يوجد كثيرًا من المعاكسات في الهواتف هذه ليست بوظيفة مثيرة، لكن هل وجدت أي شيء بعد؟ |
Küvette silaha benzer bir şey bulamadın mı daha? | Open Subtitles | هل وجدت أي شيء يشبه السلاح في الحوض |
Orada bir şey bulamadın mı? | Open Subtitles | هل وجدت أي شيء فوق؟ |
Koğuşumda da bir şey bulamadın değil mi? | Open Subtitles | لم تجد أي شيء في غرفتي ، هل وجدت؟ |
Orada bir şey bulamadın mı? Hayır. | Open Subtitles | ألم تجد أي شيء هناك. |
Çünkü hiç bir şey bulamadın, çünkü bu vaka değil. | Open Subtitles | لأنك لم تجد شيئاً لأنه لا توجد حالة أصلاً |
- Yani bir şey bulamadın. | Open Subtitles | لذلك لم تحصلي على أي شيء |
- Yani bir şey bulamadın, öyle mi? Sadece çalıların altında bu değersiz kolyeyi buldum. | Open Subtitles | إذاً لم تجد شيئاً - فقط هذه، التقطتها من تحت الشجيرات - |
Tamam ama bahse girerim orada Sanderson'la ilgili bir şey bulamadın. | Open Subtitles | صحيح، لكن أراهن أنّك لم تجد شيئاً فيها حول (ساندرسن). |
- Yani bir şey bulamadın. | Open Subtitles | لذلك لم تحصلي على أي شيء |