Bizim dünyada olduğu her saniye için için, onlar kötü bir şey yaparak dengesini atma riski. | Open Subtitles | لأن كل ثانية يقضونها في عالمنا يخاطرون بالتخلص من التوازن بفعل شيء شرير |
Kendinizden daha yüce bir şey için önemli bir şey yaparak kendi işaretinizi kazanmak zorundasınız. | Open Subtitles | يجب أن تستحقوا علامتكم بفعل شيء كبير شيء أكبر منك نفسك |
Pişman olacağın bir şey yaparak sahip olduklarımızı mahvetme. | Open Subtitles | لا تهدم ما بيننا بفعل شيء ستندم عليه |
Böylesine bir şey yaparak ırksal ayrıcalığı alevlendirmeye çalışan kim olursa olsun. | Open Subtitles | أن أياً كان سيحاول أن يشعل نار التفرقة العنصرية بفعل أمر وضيع لهذه الدرجة |
Böylesine bir şey yaparak ırksal ayrıcalığı alevlendirmeye çalışan kim olursa olsun. | Open Subtitles | أن أياً كان سيحاول أن يشعل نار التفرقة العنصرية بفعل أمر وضيع لهذه الدرجة |