Kamyonu oraya sokarken güvenliği oyalamak için Bir şey yapmamız gerekecek. | Open Subtitles | علينا فقط أن نفعل شيئاً لنجعل الحراس منشغلين بينما نجلب الشاحنة |
Hayır, hakkında hiçbir şey bilmediğimiz bir darbe hakkında Bir şey yapmamız beklenemez. | Open Subtitles | لا ، من الصعب أن يُنتظر منا أن نفعل شيئاً حيال إنقلاب عسكري لا نعرف عنه شيئاً |
Böylece bizim düşüncemize göre, her şeye sahip olmaya çalışmak yerine sadece Bir şey yapmamız gerekiyordu. | TED | لذا كان إحساسنا هو علينا أن نفعل شيئا واحدا، وشيء واحد فقط، بدلا من السعي لامتلاك كل شيء. |
Evet ve bu yüzden de bu konuda Bir şey yapmamız gerekiyor. | Open Subtitles | الحق ، وهذا هو السبب علينا أن نفعل شيئا حيال ذلك . |
Çok farklı bağışıklık sistemlerimiz olduğunu anladım, ve bence bu konuda Bir şey yapmamız gerek. | Open Subtitles | أنظمة مناعة مختلفة ويجب علينا أن نفعل شيء حياله حقاً ؟ |
Bir şey yapmamız lazım. | Open Subtitles | علينا فعل شيء ما |
Bir şey yapmamız gerek. | Open Subtitles | . علينا القيام بشيء ما |
Sevmediğimiz bir şey varsa bunu değiştirmek için Bir şey yapmamız gerekir. | Open Subtitles | إن لم نحب شيئاً حولها، فعلينا أن نقوم بشيء لتغيره |
Bir şey yapmamız lazım, öylece bırakamayız. | Open Subtitles | علينا أن نفعل شيئاً. لا يمكننا أن نتركها تغادر هكذا فحسب. |
Belki de sahip olduğumuz bu güçlerle Bir şey yapmamız gerekiyordur. | Open Subtitles | ربما من المفترض أن نفعل شيئاً بهذا |
Çocuk için Bir şey yapmamız gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن نفعل شيئاً من أجل الطفل |
Bu salıncağa Bir şey yapmamız lâzım. | Open Subtitles | يجب أن نفعل شيئاً ما حيال هذه الأرجوحة |
Onu öldürürler. Bir şey yapmamız gerek. | Open Subtitles | سيقتلونه, علينا أنْ نفعل شيئاً |
Bu adamı yalnızca kovalıyoruz, önüne geçecek Bir şey yapmamız gerek. | Open Subtitles | نحن نطارد هذا الرجل، يجب ان نفعل شيئا حتى نسبقه |
Bir şey yapmamız gerek, öyle değil mi? | Open Subtitles | يجب أن نفعل شيئا الأيجب علينا؟ |
(Alkış) Ama son zamanlarda daha da sert Bir şey yapmamız gerektiğini düşünüyorum. | TED | (تصفيق) لكن مؤخّرا، أعتقد أننا بحاجة إلى أن نفعل شيئا ما أصعب. |
Ama bu konuda Bir şey yapmamız gerekir, değil mi? | Open Subtitles | يجب أن نفعل شيء حول هذا .. |
Bir şey yapmamız gerektiği için buraya getirildik James. | Open Subtitles | جيئ بنا إلى هنا لأنّه يفترض بنا فعل شيء ما يا (جيمس) |
Baba, Bir şey yapmamız gerekiyordu. | Open Subtitles | علينا القيام بشيء ما يا أبي |
Hemen Bir şey yapmamız lazım, Joe. Çok geç olmadan önce. | Open Subtitles | يجب أن نقوم بشيء الآن يا (جو)، قبل أن يتأخر الأمر |
Bu ciddi bir durum, tamam mı? Bir şey yapmamız gerek! | Open Subtitles | علينا القيام بشيئ |
Bu çok çok önemli. Hemen Bir şey yapmamız lazım. | Open Subtitles | . إنه هام جداً . يجب أن نفعل شئ ما على الفور |
Bak, burada öylece oturamayız. Bizim, bizim Bir şey yapmamız gerek. | Open Subtitles | حسنًا، لا يمكننا الانتظار يجب أن نفعل شيئًا |
Bir şey yapmamız lazım Cisco. Ona ulaşmamız lazım. | Open Subtitles | علينا فعل شيء يا (سيكسو)، علينا الوصول لمكنوناتها. |