"bir şeyin parçası" - Traduction Turc en Arabe

• جزءاً من شيء
• جزء من شئ
• جزءاً مِن شيئ
• جزءَ من شيء
• جزء من شيء
• جزءاً من شيءٍ

Çünki bir şeyin parçası olacaksınız, iyi bir şeyin parçası... hem de çok iyi. Takımın birer parçası olacaksınız.
لأنكن ستكن جزءاً من شيء جزءاً من شيء جيد شيء جيد حقاً

İnsanlara ilham veren bir şeyin parçası olmak istiyorum.
أنا أريد أن أكون جزءاً من شيء يُلهم الناس

Haketmediğin bir şeyin parçası olmak istemezsin değil mi?
أنتِ لا تريدين حقاً أن تكوني جزءاً من شيء لم تستحقيه، اليس كذلك ؟

Burada senden daha büyük bir şeyin parçası olma şansın var.
هنا لديك الفرصة لتكون جزء من شئ هام شئ أكبر منك

Yok etmen gerektiğini bildiğin bir şeyin parçası olmak için bu kadar çok çalışmak gerçekten zor.
انه صعـب ان تعمل لتـكون جزء من شئ مآ مع معرفتك انك سوف تدمره

Arabalar seni daha büyük bir şeyin parçası gibi mi hissettiriyor?
الإزدحام يجعلك تشعر بكونك جزءاً مِن شيئ أكبر؟

Benden daha büyük bir şeyin parçası olmak hoşuma gidiyor.
- أَحب أن أكون جزءَ من شيء أكبر مني هو جيد لروحِك أَن تستثمر في شّيء لا تَستطيع التحكم فيه

Yani hiç daha büyük bir şeyin parçası olabileceğimizi hissetmiyor musun?
إذًا ؟ ألا تشعر أبدًا وكأننا جزء من شيء كبير ؟

Tatlım, zor olduğunu biliyorum ama bir gün baban için önemli olan bir şeyin parçası olduğun için sevineceksin.
عزيزتي , أعلم بأنّ الأمر صعب عليكِ الآن لكن يوماً ما قد تكونين فخورة لكونكِ جزءاً من شيءٍ كان مهماً للغاية بالنسبة لوالدكِ

Eğer başka bir şeyin parçası isen... o zaman bana söylemelisin.
اذا كنت جزءاً من شيء آخر فعليك أن تخبرني

Arkana bakacak ve oldukça mühim bir şeyin parçası olduğunu bileceksin.
سوف تنظر الى الوراء و تعلم بأنك كنت جزءاً من شيء مهم للغايه

Benden daha büyük bir şeyin parçası olmak için bir fırsat olduğunu söylemiştin.
قلت أن هذه فرصتي لأكون جزءاً من شيء أكبر مني لأساعد الناس هذا ما أريده

Artık iyi bir şeyin parçası olmak istiyorum.
أريد أن أكون جزءاً من شيء جيد الآن.

Özel bir şeyin parçası olmak istiyorum.
و أريد أن أكون جزءاً من شيء مميز.

Gerçek bir şeyin parçası olabilirim.
يمكن أن أكون جزءاً من شيء حقيقي

Beni bir şeyin parçası yaptın, ...hem seni aşan, hem de beni.
انت جعلتني في جزء من شئ أكبير منك وأكبير مني

Tamamen habersiz bir şekilde, çok korkunç bir şeyin... parçası olmaktan daha rahatsızlık verici bir şey yoktur.
لا يوجد شئ أكثر إرباكاً من كونك جزء من شئ فظيع لهذه الدرجة، وأنت غير مُدرك تماماً

Sen hiç özel bir şeyin parçası olmak istemedin mi?
ألم تريد من قبل أن تكون جزء من شئ هام ؟

Benden daha büyük bir şeyin parçası olmak hoşuma gidiyor.
- أَحب أن أكون جزءَ من شيء أكبر مني

Bak, özel bir şeyin parçası olman için bir şans veriyorum. Tarihin.
انظر، أنا أعطيك الفرصة لتكون جزء من شيء مميز، جزء من التاريخ

Başlarda sanırım eve gitmeyi istiyordum, fakat şimdi karar verdim ki, bir şeyin parçası olmak isterim, devamlı bir parça, ne demek istediğimi anlarsan.
في البدايه كنت أعتقد أني أريد العودة للمنزل لكن الآن قررت الإهتمام بكوني جزء من شيء ما جزء دائم , إذا فهمت ما أقصد

Chris Feeney ve Manny Armondo bir şeyin parçası olmuşlar.
(كريس فيني) و(ماني أرموندو) كانا جزءاً من شيءٍ ما.