Bir şeyleri yanlış yaptığımda babamın baktığı gibi. | Open Subtitles | مثل والدي حينما ينظر إلي معتقداً بأنني فعلت شيئاً خاطئاً |
Bir şeyleri yanlış yapmadıkları sürece kimseyi böyle kötü dövmezler. | Open Subtitles | لا احد يقوم بالضرب هكذا بدون سبب, الا أذا كنتُ قد فعلت شيئاً خاطئاً |
Bir şeyleri yanlış yapıyorsunuz gibi. | Open Subtitles | انتي تفعلين شيئاً خاطئاً يا سيدة ساتفين |
İnceyse, kesinlikle Bir şeyleri yanlış yapıyorum demektir. | Open Subtitles | حسناً إذا كانت دقيقه إذاً أنا بالتأكيد أقوم بشيء خاطئ |
Eğer her 2,5 kişiden biri, tabii böyle bir canlı düşünebiliyorsanız, kalp-damar hastalıklarından can veriyorsa, bu toplum temelde Bir şeyleri yanlış yapıyor demektir. | Open Subtitles | إذا كان شخص من كل اثنين و نصف إذا كان بمقدورك تخيّل هكذا مخلوق، يفْنون من مشاكل اﻷوعية القلبيّة، هذا يدل على أن المجتمع يقوم بشيء خاطئ باﻷساس. |
Bir şeyleri yanlış yapıyormuşum gibi geliyor. | Open Subtitles | أشعر أني أقوم بشيء خاطئ |
Bir şeyleri yanlış yapmış olmalıyım. | Open Subtitles | لابدّ أنّي اقترفتُ شيئاً خاطئاً. |
Tatlım, eğer sadece yatıyorsan, partnerin Bir şeyleri yanlış yapıyordur. | Open Subtitles | نمتي معه "؟" حبيبتي " , لو غفوتِ ونمتي اثناء هذا الأمر " هذا يعني انه من الواضح انه يفعل شيئاً خاطئاً |
Çünkü onlar da Bir şeyleri yanlış yapmış. Tıpkı öğrenciler gibi. | Open Subtitles | لأنهم إرتبكوا شيئاً خاطئاً كالطلاب |
Bir şeyleri yanlış yapıyorlar. | Open Subtitles | إنّهم يفعلون شيئاً خاطئاً. |
Bir şeyleri yanlış yapmışsındır. | Open Subtitles | لا بد أنكم قمتم بشيء خاطئ |