Böylesi bir aşkı kaybettiğinde hayatta kalmak için tek bir yol olur. | Open Subtitles | هذا النوع من الحب ، عندما تفقديه هناك طريقة واحدة فقط لإنقاذه |
Duam, dünyadaki herkesin bu tür bir aşkı tanıması. | Open Subtitles | المصلى هو كل شخص فى العالم يعرف هذا النوع من الحب |
Bilir misiniz, pek çok insan bu tip bir aşkı asla tadamaz. | Open Subtitles | كما تعلم، معظم الناس لم يتذوقوا هذا النوع من الحب. |
Onun tek bir aşkı var. | Open Subtitles | لديه حب واحد فقط, أوراق اللعب. |
Benimle paylaşacağını söyle bir aşkı, tüm bir yaşamı. | Open Subtitles | أخبريني أنِك ستشاركيني ... في حب واحد وعمر واحد |
Kadın bu tür bir aşkı bir daha bulamaz. | Open Subtitles | أجل، تلك المرأة لن تجد ذلك النوع من الحب مُجدداً |
Öyle bir aşkı hayal edebiliyor musun? | Open Subtitles | هل يمكنك تخيل كيف يمكن أن يكون هذا النوع من الحب ؟ |
Bu sadece öylesine bir yüzük ama 60 yıllık bir aşkı simgeliyor. | Open Subtitles | إنه مجرد خاتم بسيط لكنه يمثل 60 عاماً من الحب |
Üç yıldır karşılık görmeyen bir aşkı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت بأنها عانت من الحب الغير متبادل لثلاث سنوات |
Böyle bir aşkı bulduğunuzda bırakmamanız gerekir, beyler. | Open Subtitles | أذا وجدتَ هذا النوع من الحب يجب عليك أن تتمسك بهِ يا رجل |
Sen evleniyorsun. Böyle bir aşkı anlaman lazım. | Open Subtitles | أنت ستتزوجين تعرفين هذا النوع من الحب |
Böylesine büyük, harika ve güzel bir aşkı. | Open Subtitles | تستحق ذلك النوع العظيم والكبير من الحب الجميل... |
O gece Randy, iki saat süren işkencenin yaklaşık iki sene süren bir aşkı silip atabileceğini öğrendi. | Open Subtitles | تعلم (راندي) في تلك الليلة أن ساعتين" "من التعذيب "قد تبيد سنتين من الحب" |
"Lollipop Aşk" şarkısı oldukça tatlı bir aşkı anlattığı için onu yalamak ya da emmek istersiniz demek oluyor. | Open Subtitles | مصاصة الحب) هي) نوع من الحب جميل حقاً وأنت فقط تريد أن تلعقه وتمصّه |
# Böyle bir aşkı unutmayacaksın. # | Open Subtitles | ♪هناك نوع من الحب لن يُنسى♪ |