Sosyal eylem açısından dinlemek, önemli fakat yetersiz bir adımdır. | TED | الاستماع هو مهم لكنه خطوة غير كافية نحو العمل الاجتماعي |
O ayrıca sorumluluk almam için ve gezegendeki ağırlığım için atılmış bir adımdır. | TED | إنها أيضا خطوة تجاه تحمل مسئولية أعبائي الخاصة على الكوكب. |
Verilerinizi paylaşma fikrine açık olmalısınız, ki bu web sitenizi ya da bilgisayarınızı paylaşmaktan çok daha büyük bir adımdır. | TED | لذا يجب أن نكون منفتحين لتقاسم البيانات، التي هي خطوة أكبر بكثير من مجرد مشاركة صفحة على الشبكة، أو من حاسبك. |
Bu kendisi için küçük; ama insanlık adına büyük bir adımdır. | Open Subtitles | كل هذا من اجلك وهذه اول خطوة صغيره عالقمر انها واحده من القفزات العملاقه للجنس البشري |
Dünyayı anlamak, onu kontrol etmede hayati bir adımdır. | Open Subtitles | وفهم العالم يشكل خطوة حيوية نحو السيطرة عليه |
Bu kesinlikle yukarı bir adımdır benim sınıftan dışarıya anlıyor. | Open Subtitles | هذا بكل تأكيد خطوة أعلى من العيش خارج في صفّي الدراسي |
Bu benim için küçük insanlık için büyük bir adımdır. | Open Subtitles | هذه خطوة صغيرة لرجل قفزة واحدة عملاقة للبشرية |
Hayır. Bazı insanlar için, tatile gitmek ilişki için ileriye doğru bir adımdır. | Open Subtitles | رقم بالنسبة لبعض الناس، والذهاب في عطلة هو خطوة كبيرة إلى الأمام في العلاقة. |
Yardıma ihtiyacın olduğunu kabul etmek büyük bir adımdır. | Open Subtitles | انها مجرد خطوة كبيرة جدا للاعتراف كنت بحاجة إلى مساعدة. |
Bu benim için küçük, insanlık için büyük bir adımdır. | Open Subtitles | هذه خطوة صغيرة بالنسبة إلى رجل وخطوة عملاقة بالنسبة إلى البشرية |
tahnit (doldurma) kullanmadan gerçekleştirilen çevreci ve doğal defin işlemi doğru yöne atılmış bir adımdır. Fakat bu vücudumuzda normalde var olan zehirli maddeleri adreslemez. | TED | عمليات الدفن الخضراء أو العادية، التي لايستخدم فيها التحنيط، تعتبر خطوة في الاتجاه الصحيح، لكنها لا تعالج السميات الموجودة في أجسادنا. |
Küf mantarı ile domates bitkisi gibi konukçu arasındaki moleküler etkileşimi anlamamız, küf mantarı hastalıklarıyla mücadelede daha etkili stratejiler geliştirmede ve böylece insanların hayatlarını, gıda güvenliği ve ekonomik büyümeyi etkileyen sorunları çözmede potansiyeli büyük bir adımdır. | TED | إن فهمنا للآلية الجزيئية للتفاعل بين الفطر ونباته المستضيف، مثل نبات الطماطم، من الممكن أن يمثّل خطوة كبيرة نحو تطوير استراتيجية أكثر فعالية لمحاربة أمراض النبات الفطرية وبهذا تحل مشاكل تؤثر على حياة الناس، والأمن الغذائي والنمو الاقتصادي. |
Mezarlıklar aramızdan ayrılanlara dair en bilindik anıtlarımız olabilir, fakat gittikçe gelişen ölüyü hatırlama ve onurlandırma sürecimizde mezarlıklar yalnızca bir adımdır. | TED | ربما تكون المقابر أكثر الشواهد التي تذكرنا بموتانا. ولكنها ليست سوى خطوة واحدة في العملية المستمرة لتذكّر الموتى وتكريمهم. |
Bu tür şeylerden çekinmediğini bilmem ilişkimizde ileriye doğru atılmış büyük bir adımdır. | Open Subtitles | مجرد معرفة أنك لست خائفاً من تلك الأمور... فهذه تعتبر خطوة كبيرة للأمام... في علاقتنا |
Estetik cerrahi büyük bir adımdır. | Open Subtitles | الآن، الآن، روز، الجراحة التجميلية a خطوة صارمة. |
Evlilik büyük bir adımdır, büyük bir sorumluluk. | Open Subtitles | الزواج خطوة كبيرة، التزامٌ كبير |
Bu kesinlikle ileriye doğru bir adımdır. | Open Subtitles | هذا بالتأكيد , خطوة إلى الأمام, |
Bir şirketin evriminde, bizim gibi bir ailede gerekli bir adımdır. | Open Subtitles | خطوة ضرورية فى تقدم شركتنا ... عائلة كعائلتنا |
Bir şirketin evriminde, bizim gibi bir ailede gerekli bir adımdır. | Open Subtitles | خطوة ضرورية فى تقدم شركتنا ... عائلة كعائلتنا |
Küçük bir adımdır's Radyoda size alıyorum. | Open Subtitles | انها خطوة صغيره نحو لتهيأتك للإذاعة |