"bir adam için" - Traduction Turc en Arabe

• بالنسبة لرجل
• على رجل
• من أجل رجل
• بالنسبة لشخص
• لدى رجل
• للرجل الذي
• لدي هذا الشخص الذي
• بسبب رجل
• أجل رجل واحد
• اجل رجل
• هذا لرجل
• كأنها خطوة
• لرجل على
• لرجل كان
• لرجل من

Yapacak işi olmayan bir adam için küçük, çalışkan bir arı kadar meşgulsün.
بالنسبة لرجل ليس لدية شىء ليفعلة فأنت مشغول بالتأكيد

Evet, Leslie gibi bir adam için bu çok kötü. Benim gibi biri, kendi şartlarıyla kazanmalı.
بالنسبة لرجل مثل ليزلى هذا رهيب بالنسبة لى يجب الفوز بشروطه

Ölü bir adam için oldukça enerjiksiniz, Mr Bond.
عندك الكثير من الطاقة بالنسبة لرجل ميت، سيد بوند

Sadece tavşanları vuran bir adam için bu silah çok fazla.
هذه البندقية كبيرة على رجل لا يطلق النار إلا على الأرانب

Onu sadece terketmedi. Onu, tutukladığı bir adam için terketti, anladın mı?
لم تهجره فحسب بل تركته من أجل رجل قبض عليه, حسناً؟

Komik filmler yapan bir adam için biraz depresif birisin.
ستكون هذه القضايا معقدة جداً بالنسبة لك بالنسبة لشخص يصنع العديد من الأفلام الكوميدية أنت شخص محبط

Bu on bir yıl uzay uçuş deneyimi olan bir adam için çok sıra dışı bir durumdu.
كان هذا غريباً جداً بالنسبة لرجل يمتلك خبرة الطيران فى الفضاء تصل لحد 11 عاماً

Ve benim gibi bir adam için zaman paradır. Bu arada telefonunuz kesik.
وأموالى، والوقت هو المال بالنسبة لرجل مثلى وهاتفك معطل بالمناسبة

Diğer yanda, benim gibi bir adam için, hayat yakutlarla dolu bir kase.
بالنسبة لرجل مثلي، من ناحية أخرى، الحياة هي وعاء من الياقوت.

İyi görünüyorsun. Ağız kenarları biraz kırışık ama yaşlı bir adam için hiç fena değil.
أنت تبدو بحالة جيدة يوجد الكثير من التجاعيد على وجهك ليس سيئاً بالنسبة لرجل مسن

Mutlu bir evlilik yaşayan bir adam için intihar beklenir birşey değil.
أن الإنتحار أمر صعب بالنسبة لرجل ٍ متزوج سعيد

Ama bir yerden sonra, benim gibi bir adam için dünyalar kadar sevsem bile yolun sonu gelmişti.
لكن في وقت ما، بالنسبة لرجل مثلي ..حتى بوجود كل الحب في العالم الطريق وصل لنهايته

Her şeyi olan bir adam için eğlenilecek pek bir şey yok.
لم يعد الأمر ممتعاً بالنسبة لرجل كان يحظى بكل شيئ.

Uzun zamandır yalnız bir adam için bir öpücük çok mu fazla?
هل قبلة واحدة مطلب كبير على رجل بقي في العزلة طويلاً ؟

İyi ve gururlu iki kızkardeş, aslında buna hiç değmeyecek bir adam için, kendilerini küçük düşüren bir kavganın içindeler.
الإثنتانعلىوِفاق.. فخورتانبصداقتهمالبعضهما.. غمرتا نفسيهما بالوحل، وهما يتقاتلان من أجل رجل حقير جداً

Her zaman yanlış şeyler söyleyen bir adam için hiç de fena değil.
ليس سيئاً بالنسبة لشخص اعتاد قَوْل الخطأ

Sizin gibi bir adam için sorun olmamalı.
لم أعتقد أن الأمر سيكون مشكلة لدى رجل نبيل متدين مثلك ، سيدي

Evet, bütün hafta seni arayan bir adam için güzel bir tesadüf.
آجل ، مصادفة للرجل الذي تملصمنيطوالالأسبوع.

Eskiden arabasından otuzbir çeken bir adam için çalışırdım.
عملت لدي هذا الشخص الذي إعتاد على الإستمناء في السيارة

Başka bir adam için bana acı çektiğini söyleme ve başka bir adam için bir daha yanıma gelme.
لا تقولي بأنك تأذيت بسبب رجل آخر ولا تبحثي عني بسبب رجل آخر

Bunu söylemek içimi acıtıyor ama her şeyi tek bir adam için riske atamayız.
بقدر ما يؤلمني أن أقول هذا لا يسعنا أن نخاطر بأرواحنا جميعاً من أجل رجل واحد

İnandığın ve yaşama amacın olan her şeyi seni hiçbir zaman sevemeyecek olan bir adam için terk edecektin.
لقد تركتي كل شيء تؤمني به. كل شيء عيشتي من اجله, من اجل رجل لا يمكن ابداً ان يحبك.

Tüm bunları çok az tanıdığım bir adam için yapıyorum.
اعتِبار... اعتبار حقيقة أننيّ أعمل كلّ هذا لرجل بالكاد عرفته.

Daha iki ay tanıdığım bir adam için böyle büyük bir fırsatı..
حسناً .. لا اعلم اشعر كأنها خطوة صعبه و مخاطرة بفرصه كبيره

Rönesans İtalya'sı kazanma hırsıyla yanıp tutuşan Galileo Galilei gibi bir adam için kusursuz bir yerdi.
ايطاليا في عصر النهضة كانت المكان المناسب لرجل على المحك مثل جاليليو جاليلي

Özür dilerim geç kaldım, ama Buenos Aires'li bir adam için... saat 7:00'deki yemeği ciddiye almak çok zor.
اعتذر لتأخري ولكنه من الصعب لرجل من بونيس ايرس ان يأخذ عشاء الساعه 7 على محمل الجد