Geçmişime gelince, dünyanın en harika şehirlerinden birinde sevgi dolu ve yetenekli sanatçıların olduğu bir ailede büyüyecek kadar şanslıydım. | TED | كخلفية، لقد كنت محظوظاً كفاية لأكبر في عائلة من الفنانين الموهوبين و المحبوبين في واحدة من المدن الكبرى في العالم. |
Mesela çok meşgul ebeveynlerle, işlevsiz bir ailede büyümek gibi. | Open Subtitles | لعله النشوء مع أهل متعسفين أو في عائلة فاشلة الفعالية |
Toplum bilimcilerin olduğu bir ailede büyüsem de ben resim yapabilen şu tuhaf çocuktum. | TED | نشأت في عائلة من علماء الاجتماع، ولكنني كنت الطفل الغريب الذي كان يرسم. |
Ben bir Cumhuriyetçiyim. Ben muhafazakâr güneyde, Cumhuriyetçi bir ailede yetiştim. ve hatta yerel ve ulusal düzeyde Cumhuriyetçiler için çalıştım. | TED | أنا جمهوري، كبرت وترعرعت في أسرة جمهورية في الجنوب المحافظ، وحتى عندما كنت أعمل في السياسات الجمهورية، محلياً ودُوليا. |
Festivalde herkes onları konuşacak. Düşünsene, bir ailede 7 çocuk! | Open Subtitles | سوف يكونون حديث المهرجان تخيل، سبعة اطفال من عائلة واحدة! |
O da, benim gibi liberal demokratlığa adanmış bir ailede doğup büyümüştü. | TED | وهي مثلي تماماً، ولدت وتربت في عائلة ديمقراطية ليبرالية. |
Ella'nın ailesi gibi bir ailede yaşamanın nasıl hissettirdiğini bilmek istiyordum. | TED | أريد أن أعرف شعور العيش في عائلة إيلّا. |
Bağımlılıkla dolu bir ailede yetiştim ve bir çocuk olarak, kendi cinsiyetimle uzlaşma mücadelesi verdim. | TED | كما ترون، لقد تربيت في عائلة مليئة بالإدمان. وكطفل، فقد عانيت كثيراً لفهم ميولي الجنسية. |
bir ailede dört kız. Tanrı sizi dört kez kutsamış. | Open Subtitles | أربع بنات في عائلة واحدة لقد أنعم الله عليك أربع مرات يا سيدي |
bir ailede ne zaman değişiklik olsa yeni bir doğum gibi. | Open Subtitles | حينما توجد فرصه كبيره في عائلة ما مثلا.. طفل على وشك الولاده |
Dev su samurlarının böyle büyük bir ailede yaşamasının sebebi budur. | Open Subtitles | لهذا تعيش القضاعات العملاقة في عائلة كبيرة كهذه |
Çocuğumuzun, büyük ve mutlu bir ailede doğmasından daha önemli hiçbir şey yok. | Open Subtitles | أتمنى أن يتقبلوا الأمر بسرور لايهمني شيء أكثر من أن ننجب طفلنا في عائلة سعيدة وكبيرة |
Normal bir ailede gizli arzular mı açığa çıkarmak istiyorsun? | Open Subtitles | تريد أن تكشف عن رغبات كامنة في عائلة طبيعية؟ |
Sally Clark gibi bir ailede bir uykuda bebek ölümü olasılığının yaklaşık 8500'de bir olduğunu belirten bazı araştırmalara baktı. | TED | لقد نظر في بعض البحوث، التي تقول أن فرصة واحدة لموت المهد في أسرة مثل سالي كلارك هي حوالي واحد في ثمانية ألف ونصف. |
..inançlı bir ailede büyüdüm ve düzenli törenlere gittim | Open Subtitles | نشأت في أسرة دينية وكنت مدواماً على الطقوس |
Tek çekirdek bir ailede bu kadar anlaşmazlık oluyorsa ...dünya barışını nasıl umut edebiliriz ki? | Open Subtitles | إذا يمكن أن يكون هناك الكثير من سوء الفهم في أسرة نووية واحدة، كيف يمكن للمرء حتى الأمل في السلام العالمي؟ |
Bir oyunda olmak sanki bir ailede olmak gibiydi-- kirli tabaklarını tuvaletin arkası yerine lavaboyakoyantürdenbir aile. | Open Subtitles | كونك في مسرحية مثل كونك جزء من عائلة حسناً، النوع الذي يضع الأطباق القذرة في المغسلة، ليس في الجزء الخلفي من المرحاض. |
Hiçbir vasfı olmayan bir ailede dünyaya gelmene karşın Çin kralının cariyesi olarak öleceksin. | Open Subtitles | على الرغم أنكِ لستِ من عائلة ملكية عندما تموتين ، فستموتين كـ ملكة |
İngiliz bir ailede bir James, John veya Jack'in olmaması sıra dışı olurdu. | Open Subtitles | ليس مستبعدا ان نجد اسم جاك ,او جورج ,او جون فى عائلة انجليزية |