Onun sevgiye, özene ihtiyacı var. bir anneye ve babaya ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنها تحتاج للحب والرعاية، تحتاج لأم وأب. |
- Buradalar. Hamile bir anneye sırt çeviremezdim, değil mi? | Open Subtitles | من الصعوبة أن أدير ظهري لأم متوقعة، أيمكنني ذلك؟ |
Çocuklarımın bir anneye ve bu evin bir hanıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | على أن أطفال يحتاجون لأم وهذه المزرعة تحتاج لسيدة |
Yeni bir anneye ihtiyacımız yok. Sen ve ben gayet iyiyiz. | Open Subtitles | لكننا لسنا بحاجة إلى أم جديدة ، كانت الأشياء رائعة عندما كُنا أنا وأنت فقط |
Evet. Sharon Landon harika bir anneye benziyor. | Open Subtitles | نعم، أتعرف، تبدو شارون لاندون أماً رائعة |
"Harika bir anneye" mi? | Open Subtitles | "إلى أُمّ رائعة "؟ - |
Evet, uzun bir süredir beraberiz ve onların hala bir anneye ihtiyaçları olacak yaştalar. | Open Subtitles | نعم , حسنا لقد كنا مع بعضنا البعض لفتره ليست بالقصيره, و هم كانوا بعمر بحاجه فيه لام. |
Efsaneye göre bu bekçilerin hepsi erkekti. Onların yeni bir nesil verecek bir anneye bir kraliçeye ihtiyaçları vardı. | Open Subtitles | الأسطوره تقول, أن الحراس جميعهم من الذكور لذلك يحتاجون لأم ملكه لتلد أجيالاً آخرى |
Efendim, savunma Komisyon'dan biraz merhamet göstermesini ve bir anneye kısa süreli de olsa kızını görmesine izin vermesini talep ediyor. | Open Subtitles | سيدي، الدفاع يطلب من اللجنة أن تظهر بعض الشفقة وتسمح لأم أن ترى إبنتها لفترة وجيزة فقط. |
Mesela, örnek verecek olursak, bir anneye kaybettiği oğluna tekrar kavuşabileceğini söylemek veya boşanmalarını önererek bir aileyi parçalamak gibi şeyler. | Open Subtitles | أتعرفين؟ على سبيل المثال، مثل أن تقولي لأم أن ابنها المفقود سيعود حيا |
Yeni mezunlardan birine ya da bekar bir anneye sağlayabileceğimiz bir iş. | Open Subtitles | التي قد نعطيها لأم وحيدة أو طالب حديث التخرج، |
Ölümleri, bir anneye, bir eşe ya da bir komutana açıklamak asla kolay değildir. | Open Subtitles | ليس من السهل أبدًا شرح الخسائر لأم أو زوجة أو إلى قائد |
bir anneye ihtiyacı olan küçük ve özel bir çocuk varmış. | Open Subtitles | كان هنالك ولداً مميزاً الذي يحتاج لأم ترعاه |
Tipik bir anneye dönüşürsem beni öldüreceğine söz ver. | Open Subtitles | لكن عديني وحسب، بأن تقتليني إذا تحولت بشكل كامل إلى أم |
bir anneye ihtiyacım yok ve onları görmeye gitmeyeceğim. | Open Subtitles | لست بحاجة إلى أم تحميني، ولن أذهب لأقابل هؤلاء الناس. |
bir anneye ihtiyacı yok. | Open Subtitles | ليس بحاجة إلى أم تهتم به اللهم اغفر لكل أمٍ وأبٍ أحسنوا تربية أبنائهم |
Asıl sen, babasına kendisi için yalan söylemesini isteyen bir anneye sahip olmanın nasıl bir şey olduğunu bilemezsin. | Open Subtitles | ليست لديك أي فكرة أن تكون لديك أماً تطلب منك أن .تكذب على والدك لأجلها |
Yanında olacağı bir anneye ihtiyacı var. | Open Subtitles | هي تريد أماً تكون بجانبها. |
Bir annenin başka bir anneye bunu yapacağı aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | لم يكن ليخطر ببالي ابدآ بأن ام بأمكانها ان تفعل ذلك لام طفل اخر |
Eğer tek bir anneye bunun ne için olduğunu açıklayabilseydik, haberlerden gurur duyardı ama biz Ahmet'i bir kumarda kaybettik. | Open Subtitles | إذا أمكننا أن نوضّح فقط إلى أمّ ماذا ربحنا منها ؟ لأخبرناها لجعلها فخوره لكنّنا فقدنا أحمد في مُقامرة |
Çünkü öğretmen bir anneye sahip olmak biraz tuhaf olabilir. | Open Subtitles | لأنى أعتقد أنه شئ شاذ أن تكوني مدرستى |