Sierra Loeona'ya yakından bakalım, altı milyon nüfuslu bir ülke, yeni bir araştırmaya göre yalnızca 10 uzman cerrah var. | TED | دعنا نركز على دولة سيراليون، الدولة ذات الستة ملايين مواطن، حيثُ أظهرت دراسة حديثة أن هناك 10 جراحين مؤهلين فقط. |
Şimdi yaptığım bir araştırmaya göz atalım: Bir fMRI tarayıcıda Caz. | TED | وسوف اقوم بعرض دراسة قمت بها على عازف جاز بواسطة جهاز الرنين المغناطيسي الوظيفي |
Yani, bakın, bir evliliğin yürümemesini neden olan şeyi anlamak için kapalı gözlü, plasebo kontrollü bir araştırmaya gerek yok. Saygısızlık, bıkkınlık, Facebook'ta aşırı zaman geçirmek, başkalarıyla seks yapmak. | TED | ماأعنيه,انظروا لا نحتاج دراسة عن السيطرة الوهمية,او التعمية المُضاعفة لنكتشف مالذي يجعل الزواج لا يكتمل قلة الأحترام,الملل قضاء الكثير من الوقت على موقع فيس بوك ممارسة الجنس مع أشخاص اَخرين |
İddialarımız ayrıntılı bir araştırmaya dayanıyor. | Open Subtitles | تقريرنا مستند على بحث شامل |
İddialarımız ayrıntılı bir araştırmaya dayanıyor. | Open Subtitles | تقريرنا مستند على بحث شامل |
bir araştırmaya göre çocukluk fotoğraflarında gülümseyen insanların boşanma ihtimalleri daha düşük. Bu gerçek bir araştırma, | TED | وجدت احدى الدراسات أن الاشخاص الذين يظهرون مبتسمين في صور طفولتهم يكونون أقل عُرضة للطلاق هذه دراسة حقيقية |
Michigan Üniversite'sinden yapılan bir araştırmaya göre bu tip oyunlar çok etkili birer ilişki geliştirme araçları. | TED | أظهرت دراسة حديثة من جامعة ميتشيغان أن هذه الألعاب تعتبر أدوات قوية بدرجة كبيرة لإدارة العلاقات. |
Öylesine güçlü bir duygu ki, farklı bir araştırmaya göre kişisel mutluluğun göstergelerinden biri. | TED | إنها شعور قوي، وحسب دراسة أخرى، هي محدّد قوي للسعادة الفردية. |
Okul öncesi çocuklar ve sitelerle ilgili bir araştırmaya yardım ediyordum | TED | كنت أساعد في إجراء دراسة بحثية حول أطفال مرحلة ما قبل المدرسة ومواقع الويب. |
Buster, üniversitedeyken tıbbi esrar ve mide üzerindeki etkilerini inceleyen bir araştırmaya katıldığını hatırlamıştı. | Open Subtitles | لقد تذكر أنه أجرى دراسة ذات مرة يتعلق بالمارجاوانا الطبية ولها تأثير على الغثيان |
Arizona Üniversitesi'nce yapılan bir araştırmaya göre klavyenizde bulunan 2,5 cm2'lik alandaki bakteri miktarı klozettekine oranla 100 kat fazla. | Open Subtitles | قامت جامعة أريزونا بعمل دراسة حول هذا الموضوع و قد اكتشفوا بأن لوحة المفاتيح |
Diğer bir araştırmaya göre hamile eşlerinin şişmanladığını iddia eden kocalar eşleri tarafından pataklanmaya maruz kalıyorlarmış. | Open Subtitles | لكني قرأتُ دراسة تقول أن الأزواج الذين يقولوا أن زوجاتهم الحوامل سمينات فهم معرضين الى القتل من قبلهن |
Yeni çıkan bir araştırmaya göre gülmek beyninizi çalıştırıyor. | Open Subtitles | ظهرت دراسة جديدة تقول بأن الضحك يجعل عقلك يعمل بطريقة أفضل |
Penn Eyalet Universitesi'nde yapılan yeni bir araştırmaya göre, gülmek seni sadece daha çekici ve kibar yapmakla kalmaz, aynı zamanda sana daha yetkili bir görünüm verir. | TED | حيث اشارت دراسة حديثة في بينسلفينيا انه عندما تبتسم فانت تظهر اكثر قبولاً واكثر قابلية للحب كما انك فوق كل هذا تبدو كفؤ اكثر |
Sanki bunu bize söyleyecek bir araştırmaya ihtiyacımız vardı. | TED | لأننا نحتاج دراسة تًخبرونا بذلك. |
Harvard Toplum Sağlığı Okulunun yaptığı bir araştırmaya göre sosyal etkileşimleri daha fazla olan yaşlı insanların hafıza kaybı süreçleri 6 sene ve üzeri dönemlerde yavaşlıyor. | TED | فقد وجدت دراسة أجرتها كلية هارفارد للصحة العامة أن المسنين ممن لديهم مستويات عالية من التواصل الاجتماعي، كان معدل تراجع الذاكرة لديهم أبطأ على مدى ست سنوات. |
Son dönemdeki Oskar adayları hakkındaki bir araştırmaya göre, filmlerdeki konuşan ve isim verilmiş karakterlerin sadece yüzde 12'si 60 yaş ve üzeri. Bunların da çoğu engelli olarak gösterilmiş. | TED | دراسة استقصائية لأحدث أفضل الصور المرشحة وجدت أنّه فقط ١٢ بالمائة من الشخصيات المتكلم عنهم أو المرشحين كانوا بعمر الستين أو أكبر، والكثير منهم تم تصويره على أنّه ضعيف. |