"bir arabanın" - Traduction Turc en Arabe

    • سيارة من
        
    • في سيارة
        
    • سيارة في
        
    • السيارة
        
    • للسيارة
        
    • هناك سيارة
        
    • كانت هنالك سيارة
        
    • صندوق سيارة
        
    Hiç bir arabanın kenarına yazılmış bir iptal sinyali görmemiştim. Open Subtitles لم أرَ علامة إلغاء للمهمة على جانب سيارة من قبل
    Onu, dışarıda koyu renkli bir arabanın içinde biriyle konuşurken gördüm. Open Subtitles رأيتها واقفة في الخارج تتحدث لشح ما في سيارة داكنة اللون
    Hangisi olursa olsun, çok geçmeden bir otobanda... bir arabanın bagajında bulacaksın kendini. Open Subtitles و على كل حال، أنت ستنتهي في صندوق سيارة في جراج ما قريبا
    Bir seri katilin çölde, bir arabanın altında... sana neler yaptığını okudum... Open Subtitles قرأت عمّا فعله ذلك القاتل المتسلسل بكِ في الصحراء.. تحت تلك السيارة
    Bir kaç yüz metre ileride bizi bekleyen bir arabanın anahtarları. Open Subtitles مفاتيح للسيارة التي تنتظرنا على بعد مئتي ياردة من هنا
    Atladıkları yerin civarında bir arabanın çalındığını duyduk. Bu doğru mu? Open Subtitles سمعنا أن هناك سيارة مسروقة، من الحيّ الذي قفزوا فيه، أذلك صحيح؟
    İkinci bir lastik izi, başka bir arabanın da işin içinde olduğunu gösteriyor. Open Subtitles لقد تم التأكد من وجود أثار إطاراتِ أخرى كانت هنالك سيارة ثانية.
    Ama yine de, bir arabanın gelip bizi alacağını sanıyorsun yanımızda 2 metre 10 santim ve 200 kilo bir adam olmasına rağmen. Open Subtitles لكن بطريقة ما ، تتوقع أن تأتي .. سيارة من هنا لتقلنا ؟ حتى لو معنى رجل بطول 7 أقدام .. ووزن 450 باوند
    Evet, şu ana kadar 2 farklı ayak izi bulduk, muhtemelen erkek ve yeni model bir arabanın lastik izi var muhtemelen binek otomobili, lastikler aşınmamış. Open Subtitles نعم , لحد الآن وجدنا بصمات أصابع أقدام لشخصين , غالباً ذكور ووجدنا آثار إطار سيارة من النوع القديم
    bir arabanın altında kaldı. Open Subtitles وجاءت سيارة من طريق جانبى وصدمته
    Doktor, su kenarında yanmış bir arabanın içinde ceset bulduk. Open Subtitles ايتها الطبيبه,حصلنا على الجسم في سيارة محترقة في الواجهة البحرية
    Güvenlikli karbon fiber kasaya sahibiz. bu sistem uçak sahibini korur. standart bir arabanın çelik şasesinden yüzde 10 daha az ağırlıkta. TED لدينا قفص سلامة من ألياف الكربون الذي يحمي الركاب بأقل ب10 في المئة من الوزن الاعتيادي لهيكل الكرسي الصلب في سيارة.
    Rüyalarda görebileceğin türde bir arabanın içinde. Open Subtitles في سيارة باهرة الجمال وخارج ذلك الحلم تماماً
    Orada bir arabanın anahtarlarının neden üstünde olacağını hiç düşündün mü? Open Subtitles هل تعتبر سيارة في حي مثل ذلك ستكون مفاتيحه تُركت فيه؟
    Şimdiye kadar kaçınız kullanmamanız gerekirken bir arabanın direksiyonunun başına geçtiniz? TED بادئ ذي بدء، كم شخص منكم قام بقيادة سيارة في حين أنّه غير مسموح له بالقيادة؟
    Kimse sana bir arabanın kapısını açıp alarmı çaldır demedi. Open Subtitles لم يخبرك أحد بأن تفتح باب السيارة وتطفئ جهاز الإنذار
    bir arabanın arkasında... tabancayla soygun yapıp iki ilçe sonra eş mi olacaksın? Open Subtitles ماذا, في المقعد الخلفي في السيارة متبخترة بجلد الغزال مع المسدس زوجة,تبعد مقاطعتين
    Bir kaç yüz metre ileride bizi bekleyen bir arabanın anahtarları. Open Subtitles مفاتيح للسيارة التي تنتظرنا على بعد مئتي ياردة من هنا
    Ebeveynlerim aşkı bir arabanın arka koltuğunda bulmuşlar bu da benim doğmama yardımcı olmuş. Open Subtitles لقد قال أبواي أنهما وجدا الحب في المقعد الخلفي للسيارة وقد ساعد ذلك على خلقي.
    Özellikle, bloğun etrafında bir arabanın döndüğünü söyledi, Open Subtitles تحديدا, هى قالت أن هناك سيارة تدور حول الحى
    Onu durdurmak için bir arabanın yeterli olacağını nereden bildin. Open Subtitles كيف عرفت أنها ستكون هناك سيارة محطمة تسقط من فق الحسر؟
    İkinci lastik izleri başka bir arabanın da karıştığını doğruluyor. Open Subtitles لقد تم التأكد من وجود أثار إطاراتِ أخرى كانت هنالك سيارة ثانية.
    En son sana benzeyen birini gördüğümde adam bir arabanın bagajında bir ay yaşamıştı. Open Subtitles آخر مرة رأيت شخصًا بحالك.. كان قابعًا في صندوق سيارة لمدة شهر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus