Rudy'nin evine girebilmek için bir arama emri çıkartmak üzereyiz. | Open Subtitles | نعمل على الحصول على مذكرة تفتيش الآن لنفتّش منزله |
Ayrıca bir arama emri çıkarıp Hugo'nun evinin altını üstüne getirdik. | Open Subtitles | حسنا، حصلنا على مذكرة تفتيش وفتشنا منزل هيوجو جزء جزء. |
Belki de bir arama emri çıkartıp burayı didik didik edeceğiz. | Open Subtitles | تكون قتلتها و ربما سنذهب لا حضار مذكرة تفتيش ونمزق هذا المكان لاشلاء |
O da gider ve yargıçtan izni aldıktan sonra bir arama emri çıkartır. | Open Subtitles | فيطلب جلسة استماع للقاضي و يحصل على إذن بالتفتيش |
Elimde üzerinizi arayabileceğimi söyleyen bir arama emri var. | Open Subtitles | يُمكنني إجراء تفتيش وأنت تخلع ملابسك. |
Bu elinizdeki tüm bilgisayarlar için bir arama emri. | Open Subtitles | هذه مذكرة تفتيش لكل أجهزة الكمبيوتر في ملكيتك |
Sence bir arama emri için yeter mi bunlar? | Open Subtitles | أتعتقد أن ذلك كافي لإصدار مذكرة تفتيش الأن؟ |
Gözetleme yasasını yenilerken yaptığımız ilk şey, devletin telefonlarımıza ve mektuplarımıza erişebilmesi için bir arama emri gerekmesiydi. | TED | والأداة الأولى التي استخدمت لإصلاح قانون المراقبة هي طلب مذكرة تفتيش لكي يمكن للحكومة الوصول إلى محادثاتنا الهاتفية وخطاباتنا. |
Elimde eviniz ve dükkanınız için bir arama emri var. | Open Subtitles | أملك مذكرة تفتيش لمنزلكِ و المتجر |
Ben de bu lanet olasından bir arama emri çıkarttıramıyorum. | Open Subtitles | ولا أستطيع استصدار مذكرة تفتيش لهذا "الحقير" |
bir arama emri çıkarttık böylece saçlarına bakabileceğiz. | Open Subtitles | حصلنا على مذكرة تفتيش حتى نفحص شعرك. |
DiNozzo'ya söyle bir arama emri daha lazım. | Open Subtitles | أخبر (دينوزو) أنّني أريد مذكرة تفتيش أخرى |
Radcliff'ler için bir arama emri çıkarttıralım, tamam mı? | Open Subtitles | لنجلب مذكرة تفتيش بحق آل (رادكليف)، حسناً؟ -من المسؤل عن ذلك؟ |
Korkarım bir arama emri var değilim. | Open Subtitles | لدي مذكرة تفتيش |
bir arama emri çıkarıldı. | Open Subtitles | لدي مذكرة تفتيش ومصادرة |
Başka bir arama emri daha mı? | Open Subtitles | ألديكم مذكرة تفتيش أخرى؟ |
Kesinlikle. Sen elinde bir arama emri ile geri döndüğünde. | Open Subtitles | بالقطع , وهذا حين تعود ومعك إذن بالتفتيش |
Kesinlikle. Sen elinde bir arama emri ile geri döndüğünde. | Open Subtitles | بالقطع، وهذا حين تعود ومعك إذن بالتفتيش. |
Elimde üzerinizi arayabileceğimi söyleyen bir arama emri var. | Open Subtitles | يُمكنني إجراء تفتيش وأنت تخلع ملابسك. |