Birkaç ay önce Tokyo'da bir arkadaşımla alışverişteydim. | TED | منذ عدة أشهر، كنت أقوم بالتسوق في طوكيو مع صديق لي. |
Benimle merkez dışına gelip, bir arkadaşımla tanışmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تأتي للمنطقة السكنية معي أريدك أن تقابل أحد أصدقائي |
Ben nehrin kenarında duruyordum bir arkadaşımla konuşurken kardeşimi görmediğimi fark ettim. | Open Subtitles | كنت على المياه, أتحدثُ إلى صديق حينما لاحظتُ أنني لم أرى أخي. |
bir arkadaşımla kahve içiyordum. O da şimdi gitti. | Open Subtitles | كنتُ أحتسي القهوة مع صديقة, وقد رحلت للتو. |
Bütün gece telefonda ağladığım için beni eken bir arkadaşımla gelmiştim. | Open Subtitles | اتيت مع صديق وتركني لأنني قضيت كامل الليل انتحب إلى هاتفي. |
Bu arada kendi spor salonu olan bir arkadaşımla konuşacağım. | Open Subtitles | أتعلم , سأتصل بصديق لي لديه صالة للألعاب الرياضية |
Sizi memleketim Texas'tan gelen genç bir arkadaşımla tanıştırmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أقدم لكم . . شاب صديق لي من ولاية بيتي الخاصة لتكساس. |
Hırsızlık hakkında bir şeyler yazıyorum. İnsanların evine giren bir arkadaşımla ilgili. | Open Subtitles | أكتب عن السرقات، عن صديق لي يقتحم بيوت الناس |
Bir kaç hafta önce bir arkadaşımla asansörde kalmıştınız. Hal. | Open Subtitles | قبل عدة أسابيع، علق بك المصعد مع صديق لي |
Çünkü öyleyse, çocuğu olacak ve büyük sorunlar yaşayan bir arkadaşımla konuşmanız daha iyi olur. | Open Subtitles | سيكون من الأفضل لو أني أتكلم مع أحد أصدقائي والذي سيصبح أب ولديه مشاكل كثيره |
Sağlık Bakanlığı'ndan bir arkadaşımla konuştum. | Open Subtitles | لقد تحدّثتُ إلى أحد أصدقائي في وزارة الصحّة |
Başkomiser, çete biriminden bir arkadaşımla konuştum. | Open Subtitles | أيتها القائد، تحدثت إلى صديق لي في فرقة العصابات |
Matematikte sorun yaşayan kızı olan bir arkadaşımla konuştum. | Open Subtitles | كنت أتحدّث إلى صديق والذي صادف بأن لديه إبنَة والذي صادف أيضًا بأن لديها مشكلة |
Tamam, ben gidip bir arkadaşımla sıradan birisi gibi bir şeyler içeceğim. | Open Subtitles | موافقه حسناً سوف أذهب لإحتساء شراب مع صديقة مثل شخص من الحياة الطبيعيه |
Erkeklerle tanışmak için birebir diyen bir arkadaşımla gittik. | Open Subtitles | كلا، لا يجب أن تكون كذلك في الحقيقة، لقد إنضممت إليه مع صديقة لأنّها قالت أن طريقة رائعة للتعرف على الرجال، |
Az önce piyasa araştırma şirketi işleten bir arkadaşımla konuştum. | Open Subtitles | حسناً , للتو تحدثت مع صديق يدير شركه ابحاث تسويقيه |
Polis kuvvetinden bir arkadaşımla irtibata geçtim. | Open Subtitles | لن أكون كذلك، لقد إتصلت بصديق لي في الشرطة |
Tek yapabileceğini biliyordum. bir arkadaşımla tanıştırayım. | Open Subtitles | كنت أعرف أنك تستطيع أن تفعلها وحدك لقد قابلت صديقة لى |
Bundan bir iki yıl sonraydı oyuncu olan bir arkadaşımla yemek yiyorduk ve bunun ne kadar absürd olduğunu konuşuyorduk. | TED | ربما بعد سنة أو أكثر، كنت أتناول الغداء مع ممثلة والتي كانت صديقة لي وكنا نتكلم كم أن هذا غير معقول. |
Dinledim ve öğrendiklerimi meclisten bir arkadaşımla paylaştım, çevre, bilim, teknoloji, inovasyon gibi konularda oldukça ilgili biriydi. | TED | استمعت له وشاركت ما فهمت مع صديقي في البرلمان، الرجل الذي كان مهتمًا بكل أمور البيئة والعلوم، الابتكار، التكنولوجيا. |
Geçmişten bir arkadaşımla konuşuyordum 2 yıl önce öldü. | Open Subtitles | كنت أتحدث مع صديقٍ قديم إنه ميت منذ سنتين |
bir arkadaşımla araba yarışlarına katılırız ondan sonra da boğa güreşine gideriz belki. | Open Subtitles | سنذهب لسباق سيّارات مع أصدقائي و بعدها ربّما نذهب لرؤية مصارعة الثيران |
Bir seferinde, bir arkadaşımla yanan bir maytabı ondan... daha uzun süre elimde tutabileceğim konusunda bahse girmiştim. | Open Subtitles | في مره سابقه راهنت على صديق ان يمكنني ان احمل الاضاءه في يدي |
Çok yakın bir arkadaşımla tanışmanı istiyorum. | Open Subtitles | -شكرًا أودّك ان تقابل أحد صديقاتي العزيزات |
Hatta geçenlerde Harvard'da tanıştığım bir arkadaşımla çok yakında Hindistan'da da bu organizasyonu başlatacağız. | TED | في الحقيقة سوف أقوم بفتح فرع أيضاً في الهند قريباً مع أحد الأصدقاء الذين التقيت بهم في جامعة هارفارد |
Dün gece bir arkadaşımla karşılaştım. | Open Subtitles | لقد إلتقيت بصديق لى الليلة الماضية |