"bir avuç" - Traduction Turc en Arabe

    • لمجموعة من
        
    • حفنة من
        
    • عدد قليل من
        
    • مجموعه من
        
    • مع مجموعة من
        
    • بحفنة من
        
    • حفنه من
        
    • كمجموعة من
        
    • قبضة من
        
    • مجرد حفنة
        
    • مجرد مجموعة من
        
    • بمجموعة من
        
    • إنهم حفنة
        
    • من مجموعة من
        
    • هؤلاء الحفنة من الرجال
        
    Bir avuç gangster için porno film çekmemize yol açtığına inanamıyorum. Open Subtitles أنا لا أصدق أنك ستجعلنا ننتج فيلم دعارة لمجموعة من اللصوص
    Joe, Bir avuç gümüş için kendini satmazsın değil mi? Open Subtitles جو , أنت لن تبيع نفسك مقابل حفنة من الفضة
    Dünya üzerinde nadir rastlanan genetik mutasyona sahip Bir avuç insan için uykusuzluk, kaçınılmaz bir gerçek. TED لدى عدد قليل من البشر مرض نادر ينجم عن طفرة وراثية حيث يعانون من الأرق يوميا.
    Bir avuç kuşun dünyayı sona erdireceğine inanmak çok zor. Open Subtitles لا اعتقد ان مجموعه من الطيور ستجلب نهاية هذا العالم
    Sizin sadece Bir avuç serseriden ibaret olduğunuzu bilmeme rağmen... Open Subtitles لقد عرفت أنني كنت سأعمل مع .. مجموعة من المتخلّفون
    Bir avuç dolusu halka, kıçınızda parmak ve geçen zamana sırıtarak işte buradasınız. Open Subtitles ها أنتم بحفنة من الثقوب ...موضوعة في مؤخراتكم وإبتسامة كبيرة لتسخروا من أنفسكم...
    Evren bizim parmaklarınızın ucunda sunabileceği ve biz fuck-up sadece Bir avuç. Open Subtitles اعطاها لنا الكون في متناول يدينا و نحن مجرد حفنه من الفشله.
    Peki ya kulaga hiç de Bir avuç otuz birci gibi gelmiyorlarsa? Open Subtitles و لكن ماذا لو لم يبدوا كمجموعة من الحمقى؟
    - Bir avuç buğdayı gördükleri yok ve siz ikinciyi mi istiyorsunuz? Open Subtitles هم لا يحصلون على نظرة قبضة من الحبوب وأنت تأخذ كمية ثانية؟
    Eğer elbiseyi giymezsen, Bir avuç imansız ve seks delisi Belçikalı gibi çıkacağız. Open Subtitles إذا لم ترتدي الفستان كأننا نلتقط صورة لمجموعة من البلجيكيون الملحدون المهووسون بالجنس
    Bir avuç avukatın anlamadıkları bir şeyden ötürü etrafta dolanmasını istemiyorum. Open Subtitles ولا أريد لمجموعة من المحامين العبث بأشياء لا يفهمون فيها شيئاً
    Çocuğun sözde yatak odası olan yerde Bir avuç hokkabaz, oturup çene çalıyor. Open Subtitles عنده حفنة من المهرجين يثرثرون بأفواههم وهم جالسين في ما يفترض أنها غرفته
    Bir avuç Çoğalıcının evimizi elimizden almasına izin verirsem ne olayım. Open Subtitles لتحل علي اللعنة لو تركت موطنى يسيطر عليه حفنة من الريبليكيتورز
    İlk yıl Graz'da sadece Bir avuç öğrencisi vardı. Open Subtitles السنة الأولى فى غراتس ، فصله الدراسى لم يكن به سوى عدد قليل من التلاميذ
    Yanında Bir avuç askeri varmış ama hiç suları yokmuş. Open Subtitles ومعه فقط عدد قليل من الرجال ولكنهم لم يكن معهم أي ماء
    Sadece Bir avuç rütbesiz sersem ere meme vereceğini mi sanıyordun? Open Subtitles ألم تكن تعتقد بانك ستجابه مجموعه من الرتب الصغيره المدلـله التى توليك ظهرها ؟
    Bu Janet, şu an muhtemelen Bir avuç milyoner yöneticiyle birlikte sohbette. Open Subtitles انها تفعل دردشة في الوقت الراهن، ربما مع مجموعة من إإكسكس مليونيرا.
    Yasa Bir avuç fanatiği aile olarak tanımlamıyor Open Subtitles لا يعترف القانون بحفنة من المتعصبين على أنّهم أفراد عائلة
    Sürekli o kulübün boş iş olduğunu oradakilerin de Bir avuç mantar koklayan züppe olduğunu söyler dururdun. Open Subtitles لقد كنت تقول أن هذا النادي لا شئ.. إلا حفنه من المتغطرسين الثملين الذين يشمون بتكبر
    Bana Bir avuç 0 ve 1 gibi görünüyor. Open Subtitles تبدو كمجموعة من الأصفار والوُحدان بالنسبة لي
    "...beş şişe ev yapımı kırmızı şarap ekle, bir yandan da iç Bir avuç dolusu sarımsak ve bir buçuk kilo haşereyle pişir." Open Subtitles أضيفي خمس زجاجات من النبيذ الأحمر محلي الصنع أشربي على قدر استطاعتك و في النهاية , قبضة من الثوم
    Buranın tek sakinleri bu kalıntıları evi bilmiş Bir avuç Bedevi kabilesiydi. Open Subtitles المقيمين فيها مجرد حفنة من البدو الرحل الذين اقامو بيوتهم بين الأطلال.
    Onlara göre; Bir avuç pis Latin Amerikalı ve İtalyanlarız ve siktir olup gidip istediğimizi yapabiliriz onlara karışmadığımız sürece. Open Subtitles بقدر ما يهتمون أننا مجرد مجموعة من مكسيكين وإيطاليين أوغاد يمكننا أن نفعل أيًا كان نريده لطالما أننا نتركهم وشأنهم.
    Bilmem, iste güvenligi ihlal baglaminda isledigin Bir avuç suçunu itiraf edersin hisselerde manipülasyon, baski kurarak yaptigin satislardaki taktiklerin bunun gibi ucuz hamleler. Open Subtitles لاأعرف، تعترف بمجموعة من انتهاكات البورصة التلاعب بالأسهم تكتيكات بيع تحت الضغط .. إلخ
    İçki aleminden dönen Bir avuç sarhoş kavgacıydı onlar. Open Subtitles إنهم حفنة من المخمورين الثكالى من رحلة بحرية
    Akılları çalışmayan, evlerini özleyip duran Bir avuç insan daha mı önemli? Open Subtitles من مجموعة من مدعي الثقافة الذين يتذمرون أشتياقا للوطن هل ستهينيني هكذا؟
    Ama bir dost olarak sana şuradaki Bir avuç adamın dünya tarihinin en güçlü adamları olduklarını söylemek isterim. Open Subtitles ولكن أشعر كصديق يجب أن أخبركِ ...بأن هؤلاء الرجال هؤلاء الحفنة من الرجال في ذلك المبنى هناك أكثر الرجال نفوذاً في التاريخ حول العالم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus