"bir büyüme" - Traduction Turc en Arabe

• النمو
• نمو
• للنمو

Katar ise 74, ve biz böyle bir büyüme hızına sahibiz
بينما قطر 74 ومع ذلك حققنا هذا المعدل في النمو

İlkbahardan sonbahara, tüm bir büyüme mevsimi süresince açacak mükemmel çeşitlilikte çiçeklere ihtiyacımız var.
نحن بحاجة لتنوع طبيعي جميل من الزهور التي تزهر خلال فصل النمو بالكامل، من الربيع حتى الخريف.

Çoğu şehir yayılma halkasını büyütürken, Portland ise bir büyüme sınırı getirdi.
ومع أن معظم المدن الأخرى كانت تنمو إطار احتياطي من الامتداد الغير متميز, فقد أصدروا على حدود النمو الحضري.

Eğer doğru oynarsak, tüm ekonomilerde sürdürülebilir bir büyüme göreceğiz.
إذا لعبناها بشكل صحيح سنرى نمو ثابت في جميع اقتصاداتنا

Karınızı muayene ederken frenolojist, orta beyinde bir büyüme teşhis etti.
عندما فحصنا زوجتك وجد المختصين نمو قوي في الفص الأوسط للجمجمة

Bu yüzden ekonomik ilerlemenin de tıpkı evrim gibi sürekli yükselen bir büyüme çizgisine sahip olacağına inanmaya hazırız.
لذا، لا عجب من أننا نؤمن وبسهولة بأن التقدم الاقتصادي سيأخذ ذات المنحنى، هذا الخط المتصاعد للنمو.

Ekonominin gelişmesi, denge sağlanması ve sürdürülebilir bir büyüme için ...harcamalarda kesintiye gidilmesi gerektiği açıktı.
بعض التباطئ في أخذ خطوة الإنفاق يكون ضرورياً إذا كان النمو الإقتصادي يتقدم بشكلٍ محافظٍ و متوازن

Kişisel bir hatanın sorumluluğunu almak sağlıklı bir büyüme ve değişimin ilk adımıdır.
أَخْذ ملكيةِ الخطأِ الشخصيِ الخطوةُ الأولى... نحو النمو والتغييرِ الصحّيِ. الشغل الجيد، رفيق.

Görünüşe göre tamamen organik değiller. Belirli bir büyüme kapasiteleri var gibi görünüyor.
واضح أنهم ليسوا من مواد عضوية بالكامل لديهم رغبة في النمو

Öyle bir büyüme isteğine girdiğiniz anda sizin gözünüzde müşteri başka bir şey olur.
بمجرد فهمك لهذا النمو سوف تري زبونك بشكل مختلف

Böylelikle elimizde bir büyüme ve bölünme döngüsü var. bunlar ilkel hücrelerin büyüme ve bölünmelerine çok benziyor.
إذن دورة النمو و الإنقسام تشبه إلى حد كبير نمو و إنقسام الخلايا البدائية

Yıllık % 6 oranında bir büyüme. Kesinlikle inanılmaz.
النمو بمعدل ستة في المئة سنويا. لا يصدق على الاطلاق .

Florida Güvenlik Fonu'nun desteklediği bir büyüme bu.
هذا النمو الإقتصادى "الذى حدث فى "فلوريدا

Peki neden bu üretim devrimleri ekonomilerimizde devasa bir büyüme yarattı?
لماذا هذه الثورات التصنيعية خلقت نمو هائل في اقتصاداتنا؟

Daha mütevazi bir büyüme yolunda gibiler sanki.
يبدو أنها تسير في طريق نمو أكثر تواضعا ، كما تعلمون.

aile başında ortalama 7 çocuk düşüyordu. Yüzde 3.3 seviyesinde müthiş bir büyüme vardı.
هو سبعة اطفال لكل عائلة انه رقم نمو سكاني كبير وصل الى 3.3

Burası ZM endüstrileri tarafından yapılmış, tam bir aile evi. Okul ve marketlere yakın olan bu bölgenin, ...7. dereceden bir büyüme oranı var.
هذا التطور التدريجي لديه عامل نمو بمقدار سبعة

Çocuklarımızın duygusal gelişimini ciddiye alarak ve duygularını kontrol etmelerine yardımcı olarak okuma ve matematik puanlarımızda bir yılda beklediğimiz büyümeyi aşan ve bizimle aynı demografide olan birçok okula fark atan büyük bir büyüme gördük.
فنحن بأخذنا للنمو الإنفعالي لأطفالنا على محمل الجد وبمساعدتنا لهم على إدارة إنفعالاتهم، قد وجدنا زيادة كبيرة في درجات القراءة والحساب تجاوزت بكثير الزيادة المتوقعة في سنة وفاقت درجات العديد من المدارس التي لها نفس ديموغرافيتنا.

Sho hazır olduğunda ise bir büyüme hızlandırıcısı.
ثم.. عندما يكون شو جاهزا وسط للنمو